Dergi, seçimi gerekçelendirirken, “Trump’ın siyasi yeniden doğuşunun Amerikan tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir olay” diye yazdı. “Belki de 2015’te başkanlığa aday olduğundan bu yana hiç kimse siyasetin ve tarihin gidişatını Trump kadar değiştirmedi.”
Time’ın editör ekibi, 1927’den bu yana dünya meselelerinde en etkili kişilikleri onurlandırıyor. Bu, “iyi ya da kötü, dünya üzerinde ve son on iki ayın manşetlerinde en fazla etkiye sahip olan” kişi hakkındadır. Dergi, uzun yıllar boyunca bu seçimin zor bir karar olacağını yazdı: “2024’te öyle değildi.”
Trump, Time dergisine verdiği röportajda bir dizi keskin açıklamayla insanları ayağa kaldırdı: Ukrayna’yı, Rusya topraklarındaki hedeflere ABD yapımı füzelerle saldırdığı için eleştirdi. “Olanlar çok çılgınca. Bu çok çılgınca. Trump, “Rusya’ya yüzlerce kilometre füze gönderilmesine tamamen karşıyım” dedi.
“Biz sadece savaşı tırmandırıyoruz ve durumu daha da kötüleştiriyoruz. ABD’nin Ukrayna’ya yönelik politikasında değişiklik sözü veren Trump, “Buna izin verilmemeliydi” dedi. Trump dergiye savaşı sona erdirmeye yardımcı olacak “çok iyi bir planı” olduğunu anlatmaya devam etti. Ancak bunu henüz açıklayamıyor çünkü o zaman “değersiz” hale gelecektir.
Gazze’deki savaşla ilgili olarak Trump, çatışmayı bitirmek istediğini ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bunu bildiğini söyledi. Netanyahu’ya güvenip güvenmediği sorulduğunda Trump, Time’a “Kimseye güvenmiyorum” dedi.
Trump, 6 Ocak 2021’de ABD Kongre Binası’nda yaşanan ayaklanmalarda hüküm giymiş olanların çoğunu affedeceğini yineledi. Aflarla ilgili olarak “İlk saatte başlayacak” dedi, “belki de ilk dokuz dakikada.”
Yeni başkan aynı zamanda toplu sınır dışı etme planlarından da bahsetti ve bu çabaları desteklemek için orduyu kullanma yetkisine sahip olduğunu savundu. Derginin belirttiği gibi, Posse Comitatus Yasası ordunun sivillere karşı kullanılmasını yasaklıyor. Trump, durumu “ülkemizin işgali” olarak gördüğünü söyledi. Bu nedenle ordunun kullanılmasının haklı ve yasal olduğunu düşünüyor. O sadece kanunların izin verdiği kadarını yapacak, “ama ben kanunların izin verdiğinin maksimumunu yapacağım.”
Trump, sınır dışı edilmeyi bekleyen göçmenlerin barınması için yeni gözaltı merkezleri inşa edilmesini de göz ardı etmedi. Ancak hükümeti onları hızlı bir şekilde sınır dışı etmeye ve kamplara veya diğer tesislere olan ihtiyacı sınırlamaya çalışacak.
Trump ayrıca, görevlendirdiği Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanı Robert F. Kennedy ile çocukluk çağı aşılama programlarının sona erdirilmesi konusunda “büyük bir tartışma” yapacağını da duyurdu. Gösterdiği gerekçe ise otizm oranının “kimsenin mümkün olduğunu düşünmediği” bir seviyeye ulaşmasıydı. Trump, “Olanlara bakarsanız bunun bir nedeni var” dedi. Daha fazla ayrıntıya girmek istemedi ve Kennedy’den bahsetti. Aşılar ile otizm arasında bir bağlantı olduğunu defalarca iddia etmiş, o zamandan beri geri çekilen ve birkaç kez yalanlanan bir çalışmaya atıfta bulunmuştu. Trump yönetimi, Eğitim Bakanlığı’nı fiilen lağvetmek ve eğitim gündemlerini eyaletlere devretmek istiyor.
Trump’ın sözcüsü Karoline Leavitt daha önce Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Trump’ın 20 Ocak’ta ABD Başkanı olarak yemin törenine davet edildiğini doğrulamıştı. Leavitt, “Bu, Başkan Trump’ın sadece müttefikimiz değil, aynı zamanda düşmanlarımız ve rakiplerimiz olan ülkelerin liderleriyle açık diyalog kurmasının bir örneğidir” dedi.
Sorulduğunda Xi’nin daveti kabul edip etmediği sorusunu açık bıraktı. Leavitt, ayrıntı vermeden, diğer ülkelerden devlet ve hükümet başkanlarının da davet edildiğini söyledi. “Kimin geleceğini göreceğiz.” Birçok medya kuruluşu, davetli listesinde Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın yer aldığını bildirdi. Yemin törenine her zaman diplomatlar davet edilse de, ABD tarihinde törene hiçbir zaman yabancı bir devlet başkanı katılmamıştı.