VİYANA – SNmedia.at/Bir ilkokul öğretmeni, çocukların çoğunun sadece Almanca eksikliği değil, aynı zamanda günlük hayatta ihtiyaç duyulan becerilerde de yetersiz olduğunu ifade ediyor. Çocuklar kalem tutamıyor, makasla kesemiyor ve hatta kendi burunlarını silemiyorlar. Öğretmen, bu becerilerin eksikliğini “sıradan kültürel tekniklerin kaybı” olarak nitelendiriyor ve bu durumun bireysel bir sorun olmadığını, birçok öğrenciyi kapsadığını belirtiyor.
Göçmen Kökenli Ailelerin Baskın Olduğu Okullar
Viyana’daki bazı devlet ilkokullarında göçmen kökenli öğrencilerin oranı yüzde 100’e yakın. Bu okullar, “Müslüman okulu” olarak anılacak kadar homojen bir yapıya sahip. Otuz yıllık deneyime sahip olan öğretmen, bu tür bölgelerde eğitimin giderek zorlaştığını, çünkü ebeveynlerin çocuklarının gelişimi için gerekli adımları atmakta zorlandıklarını söylüyor. Bazı ebeveynlerin kendi dillerinde dahi okuma yazma bilmediği belirtiliyor.
Almanca ve Doğa Bilgisi Eksikliği
Dil eksikliğinin yanında motor beceriler ve temel bilgi eksiklikleri de yaygın. Örneğin, çocuklar bir ağaç veya yaprağı tanımlayamıyor. Orman gezilerinde yaşadıkları şaşkınlık, doğayla hiç temas kurmamış olduklarını gösteriyor. Öğretmen, bu durumun ekran karşısında geçirilen aşırı süre ve aile içinde yeterince iletişim kurulmamasından kaynaklandığını ifade ediyor.
Eğitim Kalitesindeki Gerileme
Okullar, öğrencilerin eksiklerini gidermek için yeterli donanıma sahip değil. Almanca dil destek personeli ve ek öğretmen sayısı oldukça yetersiz. Çoğu öğretmen, hastalanan meslektaşların yerine geçmekle zaman harcıyor ve öğrencilerle birebir ilgilenmek için yeterli zamanı bulamıyor. 1992’den bu yana yürürlükte olan özel eğitim düzenlemesi, ihtiyacı karşılamaktan çok uzak.
Kaynak Eksikliği
Eğitim sistemindeki personel sıkıntısı, niteliksiz öğretmenlerin göreve alınmasına yol açıyor. Kariyer değişikliği yaparak öğretmenliğe başlayan kişilerin çoğu, yeterli pedagojik becerilere sahip değil. Bu durum, çocuklara temel harfleri bile doğru bir şekilde öğretmekte sorun yaratıyor. Deneyimli öğretmenler, bu eksikliklerin eğitim kalitesini daha da aşağı çektiğini vurguluyor.
Aşağı Yönlü Sarmal
Eğitim sistemindeki mevcut sorunların çözülmemesi durumunda, daha fazla çocuğun ilkokuldan yetersiz Almancayla mezun olacağı ve daha fazla öğretmenin mesleği bırakacağı öngörülüyor. Genç öğretmenler, eğitim hedeflerini gerçekleştiremedikleri için tükenmişlik yaşıyor ve çoğu daha sakin bölgelere, örneğin Aşağı Avusturya’ya taşınmayı tercih ediyor.
Avusturya’da Emeklilik Reformu Çağrısı: Başlangıç Yaşı Artırılmalı
Çözüm: Odak Okullara Öncelik
Öğretmen, sosyal açıdan dezavantajlı bölgelerdeki “odak okullara” daha fazla kaynak ayrılmasını talep ediyor. Bu tür okulların en iyi öğretmenlerle donatılması gerektiğini belirtiyor. Ancak mevcut koşullarda yerel ailelerin, çocuklarını bu okullara göndermekten kaçındığını ve bu durumun sosyal ayrışmayı artırdığını ifade ediyor.
Eğitim Politikalarına Eleştiri
Viyana Eğitim Müdürlüğü ve federal hükümet, eleştirilerin odağında. Eğitim politikalarının yetersiz olduğunu düşünen öğretmen, seçim kampanyalarında okullara yönelik somut bir çözüm önerisinin olmamasını da eleştiriyor. “Okulların bir sorun olarak görülmemesi beni çok üzüyor ve sinirlendiriyor” diyor.
Foto: IMAGO/Thomas Trutschel/photothek