VİYANA – SNmedia.at/ANALİZ |Seçil Sahin
–Viyana Seçimleri 2025: SPÖ ile FPÖ Arasında Sıklet Değişiyor mu?
27 Nisan’da yapılacak Viyana yerel seçimleri, sadece başkentin belediye başkanını değil, Avusturya siyasetinin yönünü de belirleyecek. SPÖ’nün kalelerinden biri olan Viyana’da, aşırı sağın yükselişi yeni bir dönemin habercisi olabilir.
Yaklaşık 76 bin Türk kökenli bireyin yaşadığı şehirde, bu seçmen grubunun sandığa katılım oranı ve yönelimi, seçim sonuçlarını doğrudan etkileyebilir. 2023 tarihli Viyana Entegrasyon Gözlem Raporu’na göre, bu grubun yaklaşık 46 bini hâlâ Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı konumunda. Ancak Avusturya vatandaşlığına geçmiş, Türkiye doğumlu yaklaşık 30 bin kişiyle birlikte, oy hakkı bulunan Türk kökenli seçmen sayısının önemli bir düzeye ulaştığı değerlendiriliyor. Özellikle Avusturya’da doğmuş, ancak aile kökenlerine ve kültürel değerlere bağlılığı yüksek ikinci ve üçüncü kuşak gençler de seçmen profiline dahil ediliyor.
SPÖ, Göçmen Seçmenlerin Gücünü Önemsiyor
Göçmen kökenli seçmenlerin en fazla yöneldiği partilerden biri olarak öne çıkan SPÖ (Avusturya Sosyal Demokrat Partisi), Viyana’daki hâkimiyetini korumak için bu seçmen grubuna yönelik sosyal politika söylemlerini ön plana çıkarıyor. Özellikle barınma, eğitim ve entegrasyon alanlarındaki vaatleriyle dikkat çeken SPÖ, Türk kökenli seçmenlerle uzun yıllara dayanan bir bağa sahip. Parti, Viyana’da hâlihazırda birinci konumda olsa da, seçime katılım oranının düşüklüğü halinde bu avantajını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilir.
FPÖ’den Sessiz Seçmene Çağrı: “Bu Sefer Sandığa Gelin”
FPÖ ise son aylarda kampanyasını “vatandaşın sesi” temasıyla yürütüyor. Parti lideri Herbert Kickl, özellikle düşük katılımla sonuçlanabilecek bir seçimin, “gerçek değişim isteyenlerin lehine” olacağını savunuyor. FPÖ’nün göçmen karşıtı politikaları değişmese de, söylemde daha geniş bir seçmen kitlesine hitap etme çabası dikkat çekiyor. Katılımın düşük olması halinde FPÖ’nün avantaj elde edebileceği öngörülüyor.
Öte yandan FPÖ, 2020’de %7,1 gibi düşük bir oy oranına sahipti. Ancak 2025 seçimlerine doğru kamuoyu yoklamaları, partinin oy oranını %20’nin üzerine taşıdığını gösteriyor. Viyana’da FPÖ’nün adayı olan Dominik Nepp, kampanyasını “sessiz çoğunluğun sesi” sloganı üzerine kurdu. Parti, özellikle sisteme olan güveni azalmış, kararsız veya geçmişte sandığa gitmeyen seçmenlere ulaşmayı hedefliyor.
FPÖ, güvenlik, göç ve sosyal hizmetler konularını ön plana çıkartıyor. Parti, özellikle Viyana’daki artan suç oranları ve konut sorunlarının, “kontrolsüz göçün doğrudan sonucu” olduğunu savunuyor. Bu söylem, özellikle orta sınıf ve banliyö bölgelerde yaşayan seçmenler arasında karşılık buluyor.
FPÖ’den Göçmen Oylarına Yönelik Hamleler
Viyana’da oy arayışını sürdüren partilerden biri de Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ). Geçmişte göçmen karşıtı söylemleriyle bilinen FPÖ’nün, bu seçim döneminde çok kültürlü seçmen kitlesine de seslenme çabası dikkat çekiyor. 2019’daki Ibiza skandalı sonrası büyük bir düşüş yaşayan parti, Viyana’daki oy oranını yeniden artırmayı hedefliyor. Nisan ayı sonuna kadar destek oranının yüzde 7’den yüzde 20’lere yükselmesi, Nisan ayı sonuna kadar oy oranını üç katına çıkarması bekleniyor.
Güncel anketler, FPÖ’nün Viyana’da yaklaşık yüzde 22 civarında oy alacağını gösteriyor. Ancak bu oran, federal düzeydeki başarılarıyla karşılaştırıldığında daha düşük kalıyor. Örneğin, Steiermark eyaletinde FPÖ kısa süre önceki seçimlerde yüzde 35’e yaklaşmıştı. Viyana ise kentleşme yapısı, göçmen yoğunluğu ve sol seçmen profiliyle FPÖ’nün oy toplamakta zorlandığı bir alan olarak öne çıkıyor.
Ancak başkent Viyana, FPÖ açısından hâlâ zorlu bir siyasi zemin. Son anketlere göre partinin oy oranı Viyana’da yaklaşık yüzde 22 seviyesinde. Bu oran, örneğin Steiermark gibi eyaletlerdeki yüzde 35’e yaklaşan başarılarıyla kıyaslandığında daha düşük kalıyor. Uzmanlara göre, Viyana’nın kentleşmiş yapısı, yüksek göçmen nüfusu ve sol eğilimli seçmen profili, FPÖ’nün elini zorlaştırıyor.
SPÖ’den Seferberlik: 60 Bin Kapı, 5 Bin Gönüllü
SPÖ, 2020’de aldığı %41,6’lık oy oranıyla belediye başkanlığını ve çoğunluğu elinde tutmuştu. Ancak 2025 anketleri, partinin bu oranı korumakta zorlandığını gösteriyor. Bu nedenle parti, kampanya sürecinde olağanüstü bir saha seferberliğine yöneldi. Viyana Belediye Başkanı Michael Ludwigöncülüğünde yürütülen kampanya kapsamında 60.000 kapı ziyareti, 30.000 telefon görüşmesi hedeflenirken, 5.000 gönüllü sahada aktif görev alıyor.
Parti, seçim vaatlerini uygun konut projeleri, kamu sağlık yatırımları ve iklim dostu şehir politikaları üzerine kurmuş durumda. SPÖ, ayrıca 5 milyon Euro’luk yasal kampanya harcama sınırının tamamını kullanacağını da duyurdu. Ancak bazı siyasi gözlemciler, partinin özellikle genç seçmenler ve göçmen kökenli seçmenlerle bağ kurmakta zorlandığını belirtiyor.
Koalisyon Hesapları ve Diğer Partiler
Seçim sonrası oluşacak tablo, büyük olasılıkla SPÖ’nün tek başına yönetimi sürdüremeyeceğini gösteriyor. Bu da olası bir Yeşiller veya NEOS koalisyonunu gündeme getirebilir. ÖVP ise oy kaybı yaşıyor ve Viyana’da etkin bir rol oynaması beklenmiyor. Sürpriz çıkışıyla dikkat çeken Bira Partisi(Bierpartei), özellikle genç seçmenlerden aldığı destekle %10–12 bandına ulaşmış durumda.
Sandık Yarışı Kızışıyor
27 Nisan 2025’te gerçekleşecek Viyana yerel seçimleri, sadece başkentteki yönetimi değil, aynı zamanda Avusturya genelindeki siyasi dengeleri de etkileyecek kritik bir dönemeç olarak görülüyor. Yaklaşık 1,4 milyon seçmenin oy kullanacağı seçimde en dikkat çeken mücadele, kent yönetimini uzun yıllardır elinde tutan Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ile yükselişte olan aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) arasında yaşanıyor.
Seçimin Ötesinde Bir Mücadele
2025 Viyana seçimleri, sadece yerel hizmetlerin değil, Avusturya’daki ideolojik kutuplaşmanın da göstergesi hâline gelmiş durumda. SPÖ’nün “sosyal refah odaklı yönetim” vizyonuyla FPÖ’nün “düzeni geri getirme” vaadi karşı karşıya. Sonuç ne olursa olsun, bu seçimler Viyana’nın siyasi haritasında ve Avusturya siyasetinde önemli bir dönüm noktası olacak.
Bu seçim, SPÖ’nün kent yönetimindeki pozisyonunu koruma çabası ile FPÖ’nün büyükşehirlerde alan kazanma stratejisinin çatıştığı bir sahneye dönüşmüş durumda. Viyana, sadece yerel meselelerin değil, Avusturya’nın genel siyasi yönünün de belirleneceği bir sınav alanı haline geliyor.
Seçmen Katılımı Kritik Faktör
Her iki parti için de seçmen katılımı belirleyici olacak. SPÖ, daha önceki seçimlerde güçlü olduğu işçi mahalleleri ve göçmen yoğunluklu bölgelerde seçmeni mobilize etmeye çalışıyor. Türk kökenli seçmenler açısından SPÖ’nün aday listelerine dahil ettiği isimler olumlu karşılanırken, partinin Müslümanlara yönelik baskılar karşısındaki sessizliği eleştiriliyor.
Viyana Seçimleri Öncesinde 284.956 Oy Pusulası Dağıtıldı
Türk kökenli seçmenlere yönelik listelere dahil edilen adaylar ve mahalle ziyaretleri bu kapsamda değerlendiriliyor.
Seçimde Her Oy Belirleyici
Viyana’daki seçim yarışında her oy büyük önem taşıyor. Türk kökenli seçmenlerin mobilizasyon düzeyi, özellikle SPÖ’nün güç dengelerini koruması ve FPÖ’nün yükselişinin önüne geçilmesi açısından kritik rol oynayabilir. 27 Nisan’da yapılacak seçimler, göçmen kökenli seçmenlerin sandığa katılım gücünü ve Avusturya siyasetine etkilerini bir kez daha gözler önüne serecek.
Partilerin hedef kitlesini genişletmeye çalıştığı bu seçimde her bir oy altın değerinde. Özellikle çok uluslu yapısıyla dikkat çeken Viyana’da, Türk kökenli seçmenlerin katılımı, seçim sonuçlarını doğrudan etkileyebilecek güce sahip. 27 Nisan’da yapılacak seçimler, göçmen seçmenin ne kadar mobilize olduğunu da gözler önüne serecek.