:
EKONOMİ Gazetesi ev sahipliğinde PwC Türkiye’nin içerik işbirliğinde ve Sabancı Holding Ana Sponsorluğu’nda 3.’sü ortada dönüşen Liderler Zirvesi, Elite World Grand Sapanca’da, “Makronun Baskısında Mikroyu Yönetmek” te yapıldı.
Zirvede “Asansör Konuşmaları: Riski Yönetmek” ülkede tutulan sektörlerdeki riskleri ekrana yatırıldı. Burada EKONOMİ Gazetesi Bölge Koordinatörü Ömer Faruk Çiftçi, KariyerNet CEO’su Fatih Uysal ile; EKONOMİ Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu ile; EKONOMİ Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz, Cisco Türkiye CEO’su Didem Duru ile; EKONOMİ Yazarı Mete Belovacıklı da Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı ile çoğunluğun bileşenlerini ele aldı.
“Riski Yönetmek” isimli asansör konuşmalarının “Yeteneği Yönetmek” başkanlığındaki KariyerNet CEO’su Fatih Uysal’a EKONOMİ Gazetesi Bölge Koordinatörü Ömer Faruk Çiftçi sorusunu yöneltti.
KariyerNet CEO’su Fatih Uysal: Günümüzde makronun baskısında insanın (İK) depolanması zor. Özellikle bütünlüklü insan kaynağına ulaşmak ve elde tutmak eskiye brat çok daha güçlü. Bu, şirketlerin üretkenlik ve kârlılıkta diğer şirketlerle arayı dağıttığı anlamına gelir. Çünkü hataların kaybolması nedeniyle yerine koymak çok zordur. Siz ve köpüklü şarabınızın sanata dair söyleyecek bir şeyleri olacak… Ama siz de seçilenlerden birinde bir şeyler içme fırsatı bulacaksınız. Beyin göçünün başka bir nedeni de büyümesidir. Ama değişen işlerde aynı insan kaynağının birleşimini bulamıyoruz. Araştırmalarımıza göre başladıkları bir adayların yüzde 41’i tekrar iş başvurusunda bulunuyor. Bunun ve Büyük nedeni makro sebeplerin ücretinin enflasyonun altında kalmasıdır. Sadakatin geçmişe göre özellikle de paketlerde azalmalarını görüyoruz. Dolayısıyla bu yaptığım şirket bağlılığını sağlamak çok daha önemli.
Riski Anlamak bölümünde “Gıda Güvenliği” konusu EKONOMİ Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım sordu TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu cevapladı.
TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu: Macronun baskısında tarımı yaptığımızda, mikroyu doğru yönetmeliyiz. Ama biz bunun için yönetim eğitiminde en düşük puana sahip ziraat mühendisleri ile yapmak zorundayız. Bu durum ülkenin tarımdan ne kadar bihaber çalışmaları tabloları… Tarım tam anlamıyla açık hava kumarhanesi gibi; 5 TL’ye satarken alabilirsiniz, şimdi 1600 TL’ye satıyoruz. Hem de girdiler ve diğer büyümeler artarken… Bunun azalmasının nedeni de tamamen plansızlık. O kadar sığ bir piyasa var ki; bir kart artan talebi bile ve fiyatlarını yükseltebiliyor. Artık kurtaracakta bir Türk ismi yok ve artık hiçbir işaret yok. Tarımda marka yoktu gibi bir indirim pazarlamacısı konusu var. Türkiye’nin önünde potansiyel bir fırsat var; Gelecekteki trendi de görebilirsiniz, böylece sanatı da görebilirsiniz. Öteki bunun tam olarak ne olduğu biliniyor. Aslında Türk mutfağının genelinde de bu var. Ama bunu deneyimletmeliyiz; Los Angeles’ta da deneyimletmeliyiz.
EKONOMİ Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz da “Riskleri Yönetmek” isimli asansör konuşmasının “Dijitalleşme” kısmında Cisco Türkiye CEO’su Didem Duru konuştu.
Cisco Türkiye CEO’su Didem Duru: Dünya çapında bir günde 800 milyar gümüş güvenliği olayı ortaya çıkıyor. 2023’te 30 binden fazla güvenlik açığı yayınlandı ve bunlar için yama yapılması gerekli. Ortalama maliyeti 50 Euro’dur. Hemen müdahale etmek mümkün değil. Bugüne kadar gelene kadar her şey daha kontrolleüydü. Ancak çok fazla değişim oldu. Son 2 yılda herkesin yapay zeka ile ilgili bir şey yaptığına dair bilgi mevcut. Bunun güvenlik açığına ne kadar yol açtığını öğrenin. dolayısıyla burada önemli konu veri. Verisi güçlü olan, verisini iyi kullanan kazanacak. Bizim verimize sahip olmak onu korumak için nasıl kullanabileceğimize bakmamız lazım. Elimizdeki veriyi kullanarak siber güvenlik tatbikatını değiştirmek lazım. Bu öğeyle çalışmak çok kolaydır. Bilgi teknolojilerini artık sadece bilgi teknolojileri gruplarının problemi olarak görmemek gerekiyor. Gençleri daha donanımlı hale getirmeliyiz. Türkiye burada iyi gidiyor.
EKONOMİ Yazarı Mete Belovacıklı da Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı ile “Dirençli Kentler Yaratmak” konusunu ele aldı.
Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı: Türkiye’de deprem konusunda bir kum saati var ve deprem kuşağındaki bazı örnekler bu kum saati geriye doğru çalışıyor. Türkiye’nin bütün deprem kuşağındaki illerinin depreme dirençli hale getirmeliyiz. Bu konuda kanun var ancak bu tek başına kamunun üstleneceği bir konu değil. Bu durumda yeteneğin kaynağı önemli bir emin değildir. Şehirlerimizin depreme dayanıklı hale getirilmesi vizyonu var, ama ona doğru adım atılması gerekiyor. Türkiye’nin ticaretinin büyük bir kısmı yüklenen, büyük holdinglerine ev sahipliği yapan İstanbul ve Marmara Bölgesi’nin depreme karşı ciddi bir şekilde dönüşmesi gerekiyor. Bu konuda hızlı adımların atılması gerekiyor. Böylece depremin geldiği gün insanımız hazır olmalı. Bunu hiç beceremiyoruz; Ama genel olarak dönüşümün okuryazarlığının gelişmeleri şartı. Vatandaş daha da bilinçlenmeli, çünkü dönüşüm dönüşümü sadece bir metrekare sorunu değil. Her gelir kesiminde bu boyuttaki dayanıklılığın yüksek olduğunu görüyoruz. Büyük şehirler inanılmaz derecede sıkıştı, kontrolsüz üretim var. Ama mevcut yapının stoku çok geride, bunun dönüşmesi gerekiyor.