Siber saldırı, bizzat failler tarafından web arşivinde bir açılır pencerede duyuruldu: “Siz de İnternet Arşivi’nin ayaklar üzerinde yürüdüğü ve sürekli olarak feci bir güvenlik ihlaliyle karşı karşıya olduğu hissine kapılamıyor musunuz?” 31 milyon kullanıcı verisini yayınladı, Bir siber saldırı daha siteye diz çöktürdü ve günlerce erişilemez hale getirdi.
Pazartesi günü arşivin kurucusu Brewster Kahle, kısa mesaj servisi X’te “Wayback Makinesi”ne tekrar erişilebileceğini ancak ciddi kısıtlamalarla duyurulabileceğini duyurdu. Önümüzdeki günlerde durum normalleşmeye devam etse bile saldırı, dünyanın en büyük dijital yaşam arşivinin oldukça kırılgan olduğunu ancak internette çok merkezi bir rol oynadığını gösterdi.
Çünkü internetin bir kısmı her gün ve sonsuza kadar yok oluyor: BBC, 2013 ile 2023 arasında yayınlanan sayfaların dörtte birine artık erişilemediği sonucuna varan bir araştırmaya değiniyor. İnternet Arşivi gibi projeler bu dijital unutkanlığa karşı koymak ve web sitelerinin kopyalarını saklamak istiyor. Sayfalara otomatik olarak erişilir, arşivlenir ve sıralanır.
“Wayback Machine”in arkasındaki kar amacı gütmeyen şirket, 1996 yılında, o zamanlar web sitelerinin popülerliğini analiz eden bir şirket olan Alexa için de çalışan Kahle tarafından kuruldu. “Wayback Machine”in ilk sayfası 10 Mayıs 1996’ya aittir ve o zamandan bu yana İnternet Arşivi milyarlarca farklı sayfayı farklı zamanlarda arşivlemiştir: ORF.at ilk olarak 1997’de kaydedilmiştir ve o tarihten bu yana 188.000’den fazla kez kaydedilmiştir.
Bu sadece İnternet’in nasıl geliştiğine dair bir izlenim edinmek için önemli değildir. Bu, örneğin 11 Eylül 2001 olaylarıyla ilgili ilk büyük ölçekli çevrimiçi haberciliğin kaydedildiği önemli bir çağdaş tarihi kaynaktır. İnternet Arşivi Vikipedi için de gereklidir: Silinen sayfalara ilişkin kaynak referansları elde etmek için genellikle arşivdeki arşivlenmiş sayfalara başvurulur.
İnternet Arşivi’nde yalnızca web siteleri değil, aynı zamanda kitap taramalarından müziğe, video oyunlarından videolara kadar çok sayıda başka medya da uzun süredir mevcuttur. Diğer arşivlerden farklı olarak neredeyse tüm materyaller kamuya açıktır.
Wayback Machine’in yöneticisi Mark Graham, BBC’ye, şirketlerin verileri kalıcı olarak depolaması için çok az teşvik bulunduğunu, ancak verilerin kaybolması konusunda çok sayıda risk bulunduğunu söyledi. “Birçok risk var. Sorun yalnızca teknolojinin pes etmesi değil; ancak bu kesinlikle gerçekleşebilir. Ancak çok daha önemli olan kurumların iflas etmesi veya şirketlerin iflas etmesidir.”
Bazı eyaletlerin ağı arşivleme çabaları var ancak bunlar çok sınırlı çünkü depolama çok büyük maliyetler gerektiriyor. ABD öncelikle yetkililerin görünüşlerini saklıyor. Avusturya’da Milli Kütüphane bu ülkedeki web sitelerini arşivlemektedir. Öte yandan İnternet Arşivi, dünyanın her yerinden mümkün olduğunca çok sayıda sayfayı kalıcı olarak saklamak istiyor ancak öncelikle bağışlar ve ortaklıklar yoluyla finanse ediliyor.
İnternet Arşivi’nin çok sallantılı bir zeminde olduğunu gösteren sadece son siber saldırı değil. Geçmişte siteye saldırılar olmuş ve mali sorunlar durumu daha da kötüleştirmişti. Ayrıca çok sayıda hukuki ihtilaf da mevcut: Arşivlenen materyale halkın erişebilmesi geçmişte telif hakkı ihtilaflarına da yol açmıştı. Arşiv genellikle yasal olarak gri bir alanda çalışır.
Dijital kitapların ödünç verilmesine ilişkin arşivden gelen itiraz ancak eylül ayında reddedildi. Ayrıca müzik şirketleriyle de bir anlaşmazlık var; bir yenilginin yaklaşık 400 milyon ABD dolarına (yaklaşık 365 milyon avro) mal olabileceği ve dolayısıyla arşivin varlığını tehlikeye atabileceği yönünde. Kendi arşivini devre dışı bırakan Google ile yakın zamanda duyurulan bir işbirliği muhtemelen kazançlı olsa da, bunun uzun vadede varlığının devamını sağlayıp sağlayamayacağı belirsiz.
Hack ve beraberinde gelen mesaj aynı zamanda bir uyandırma çağrısı olarak da anlaşılabilir: İnternet Arşivi günlük web yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır ve onun ortadan kaybolması aynı zamanda Wikipedia gibi projelerin güvenilirliğine de kalıcı olarak zarar verecektir. Her şeyden önce arşivin sona ermesi, İnternet tarihinin önemli bir bölümünün de sonsuza kadar silinmesine yol açacaktır. Özellikle internetin olduğu gibi kabul edildiği bir dönemde bu, tarih yazımında kalıcı bir boşluk bırakabilir.