Aydın Öncel
İktisatçı
Aile yaşamı içinde biteni en son babaların olduğu söylendi. Bunun ne kadar doğru bir tasarruf olduğunu elbette bilemeyiz. Bu nedenle Türkler durumu daha iyi anlıyor. Ülkeyle ilgili sosyal, ekonomik ve politik birçok gelişmeden en son vatandaşın haberi olduğu konusunda herkes hemfikirdir. Haliyle, doğru hava akışının engellendiği böylesi bir ortamda kulaktan dolma eş, dost sohbetleri ve kulis haberleri devreye girmekte hiç gecikmez…
Bunun ve iyi örneği gelişen haftalar içinde yaşadı! Türkiye, ekonomik ve uluslararası anlamda ciddi yön değişikliği sayılabilecek bir adım, bir kez yabancı bir yayın kanalından, sonrasında Kremlin basın muhabirlerinin bu şekilde hazırlanıp açılmasın!
Haber, bir kökene sahip olan NATO ülkesi olan Türkiye’nin, başlangıçta Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşuyor ve bu ülkelerin İngilizce yazılışının baş harflerinden alan BRICS’e üyelik bir konumdaydı… Mısır, Etiyopya, İran, BAE size BRICS’ten öğrenme fırsatı veriyor, henüz kurumsallaşmamış ekonomik birlik ve ortaklık yapısına rağmen Türkiye dışında Endonezya, Afganistan, Meksika, Yunanistan ve Rabistan gibi ülkelerle de temasların yakınını sürdüren bir oluşum…
Türkiye’nin bu oluşuma uğramış olduğu eleştiri başvurusu, önem derecesi açısından henüz hak ettiği sesi getirmişe benzemiyor. Belli ki, sürecin çok fazla dillendirilmesi de istenmiyor… Ancak gizlilik ve sessizliğin hakim olduğu bu dönemde, devam eden ay ve aylarda oldukça romantik tartışmaların bırakılacağını öngörmek de zor değil. Bu nedenle, Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı düzeyinin katlanacağı ve BRICS’in
Tekliflere ilişkin tekliflerin görüşülmesi beklenen, 22-24 Ekim’de Rusya’ya bağlı Tataristan’ın Kazan tatillerini, özellikle biz olmak üzere tüm dünyadan, yakından. izleyerek, merceklerden çalışmaya hazırlanıyor…
CCOVID-19 salgını sonrasında devam eden dengeler nedeniyle uluslararası salgınlarda yaşanan hareketlilik artarak devam ederken, Orta Doğu’daki gelişmelerin yanı sıra Türkiye’nin içine düşmüş ve siyasi darboğaz, bu adımların onu çok daha dikkatli attığını kılıyor!
Öncelikle BRICS’in Türkiye’nin üyeliğini reddetmesi ortada çok fazla bir neden bulunmuyor. Türkiye ekonomisinin kırılganlığı, iş birliği için sorun teşkil etmeyecek gibi duruyor. Hali hazırdaki Üyelerin zamanında “Kırılgan 5’li” olarak anılması ve fakat süreç içinde bundan kurtulmayı
Başarılı bir şekilde büyüyebilen Türkiye’nin bir oldukça kolaylaşıyor… Ayrıca BRICS’in sadece ekonomik değil ideolojik bir oluşum da kapsadığı düşünüldüğünde, karşı kutuptan bir üyenin ka zanlanmasının, kendileri oldukça başarılı bir hamle olarak değerlendirileceği de mevcut…
Türkiye’nin bu noktada asıl üzerinde bulunması gereken şey ise kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceği AB ihracat pazarının yeri neyle, nereyle ve nasıl doldurulacağıdır!
Türkiye, verilerki Temmuz 2024’e göre, “Genel ticaret sistemi” içindeki ihracatın yüzde 40,3’ünü AB ülkelerine gerçekleştiriyor. Graphic 1’de yer alıyor, “Ülke dosyalarına göre dış ticaret” veri tabanında durum böyleyken, grafik 2’de, “Genel ticaret içinde en çok ihracat ve ithalat yapılan ilk 20 ülke” arasında, BRICS ülkelerinden Rusya ve Çin öne çıkıyor. İthalatın yüzde 26,6’lık kısmı
Sağlandığı bu iki ülkede, AB ülkelerine baktığımızda yüzde 40,3 oranındaki ihracata karşılık sadece yüzde 4,9’luk ihracat yapılabiliyor! Yani, BRICS ülkelerinin ağırlıklı ithalatı yapılırken, AB ülkelerine önemli oranlarda ihracat gerçekleştirilmektedir.
Özetle; Oğırlıklı ithalat ya da ptığı Çin ve Rusya’nın liderliğindeki BRICS’in kaydedilmesinden ve iktidarın bu depolanabileceği ile ilgili son adımların ne olacağı oldukça merak ediliyor…
Gelişmeler, hayal edilen sonuçlar doğurmayabilir. Bu durumda, haberler ve son duyanlar, özellikle de ihracatçılar, ilk konuşanlardan ve tepki verenlerden olabilir!