Sırbistan’daki protestolar
Sırbistan’da haftalardır hükümete karşı gösteriler yapılıyor. Protesto, Novi Sad’da bir tren istasyonunun çatısının çökerek 15 kişinin ölümüne ve onlarca kişinin yaralanmasına neden olmasıyla başladı. Kazayla ilgili soruşturmanın yavaş ilerlemesi nedeniyle sokaklarda hızla hoşnutsuzluk ortaya çıktı, özellikle öğrenciler bunda önemli bir rol oynadı. Çarşamba günü, Sırp başsavcısına gönderilen 1000 mektup protestonun merkezinde yer aldı.
Aynı mektuplarda başsavcı Zagorka Dolovac’tan “yetkisini yerine getirmesi” isteniyordu. Medyadan çekingenliğiyle bilinen avukat, trajedinin neredeyse iki ay önce, 1 Kasım’da meydana gelmesine rağmen, şimdiye kadar istasyonun gölgeliğinin çökmesi hakkında kamuya açık bir yorumda bulunmadı.
Mektuplar sokakta da rol oynadı. Çarşamba günü Belgrad’daki protestolar sırasında, şehir merkezinden Cumhuriyet Savcılığı’na doğru ilerleyen sütunun başında öğrenci protestolarının simgesi olan kırmızı elin bulunduğu büyük boy bir zarf duruyordu.
Öğrenciler, yıkılmasından sadece dört ay önce törenle yeniden açılan Novi Sad’daki tren istasyonu binasının yenilenmesiyle ilgili tüm belgelerin yayınlanmasını talep ediyor. Hükümet bir dizi belge yayınlamasına rağmen uzmanlar bunların tamamlanmaktan uzak olduğunu söylüyor. Novi Sad’daki kazanın arkasında sadece öğrenciler değil, muhalefet ve kamuoyu da yolsuzluktan şüpheleniyor.
Protesto hareketi ayrıca Başsavcı Dolovac’a, son haftalarda sokaklarda göstericilere defalarca saldıran haydutları soruşturma çağrısında bulundu. Saldırganlar arasında genellikle iktidardaki Sırp İlerleme Partisi’nin (Srpska Napredna Stranka, SNS) yerel düzeydeki yetkilileri yer alıyordu.
İlk kez Çarşamba günü, 1996/97 kışındaki öğrenci protestolarına atıfta bulunarak “Belgrad yeniden dünya” yazan büyük bir pankart taşındı. Ancak o zamanlar basitçe “Belgrad dünyadır” deniyordu. Protestonun nedeni kaza değil, yerel seçimlerdeki yaygın yolsuzluktu.
Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic defalarca protesto hareketinin tüm taleplerinin karşılandığını iddia ederken, protestocu öğrenciler taleplerin devlet başkanına değil sorumlu kurumlara yönelik olduğunu açıkladı. Anayasaya göre mevcut davada hiçbir yetkisi yok.