Polonya’nın devlet başkanı Duda, Tusk hükümetinin sığınma hakkına yönelik planladığı kısıtlamaları eleştirdi. Duda parlamentoda yaptığı konuşmada, “Bu, sınırı kapatmaya ve yasadışı göçü engellemeye hizmet etmeyecek” dedi. Aksine, planlanan yasa, hükümdar Alexander Lukashenko rejimi tarafından zulme uğrayan Belarus muhalefetinin temsilcilerinin Polonya’da sığınma almasını engelleyecek. Duda, “Bu açıkça ölümcül bir hata” diye eleştirdi.
Tusk’ın hareketi AB için daha da şaşırtıcıydı çünkü Tusk’ın 2023 parlamento seçimlerinde Jaroslaw Kaczynski’nin ulusal muhafazakar PiS’sine karşı kazandığı zafer, Varşova ile Brüksel arasında yıllardır gergin olan ilişkileri gözle görülür şekilde hafifletmişti. Uzun süredir AB Konseyi Başkanı olan ve Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) başkanı olan Polonya hükümetinin başına geri dönmesiyle birçok çatışma çözüldü. PiS liderliğindeki hükümet daha önce özellikle yargıyı yeniden yapılandırarak ve ortak göç politikasını engelleyerek sürekli çalkantılara ve çok sayıda AB davasına neden olmuştu.
Tusk’ın yurt içindeki siyasi rakipleriyle aynı üslubu kullanması bir anda büyük şaşkınlık yarattı. Bir yandan, son yıllarda Avrupa’nın büyük bölümünde göç ve iltica konusundaki tutum ve tavırlar daha fazla kısıtlama ve sertliğe doğru kaymış durumda. Öte yandan, Tusk’ın esas olarak iç politik hesaplamalara göre hareket etmesi muhtemel: Polonya’da gelecek yıl başkanlık seçimleri yapılacak ve sığınma ve göç meseleleri muhtemelen merkezi bir rol oynayacak.
Bu nedenle çevrimiçi dergi Politico.eu, duyuruyu “Tusk’ın gelecek yıl yapılacak başkanlık seçimlerinde Sivil Platform partisi için pole pozisyonunu güvence altına alma çabası” olarak görüyor. Polonyalı seçmenler, özellikle Avrupa dışındaki ülkelerden gelen göçmenleri kabul etme konusunda giderek daha şüpheci davranıyor.
Tusk için başkanlığı kazanmak önemli çünkü Duda şu anda hükümet projelerini, özellikle de yargıdaki yeniden yapılanmanın tersine çevrilmesini engelliyor. Görünüşe bakılırsa Tusk, neredeyse on yıl önce partisinin başına gelenleri de engellemek istiyor: O zamanlar, Suriye iç savaşının tetiklediği mülteci krizinin ortasında, Sivil Platform, Ekim 2015’te Kaczynski’nin PiS’sine karşı parlamento seçimlerini kaybetmişti. Bu aynı zamanda daha önceki skandallardan da kaynaklanıyordu ama her şeyden önce mülteci krizinden kaynaklanıyordu. Tusk ancak PiS temsilcisi Duda’nın kendisini sert bir tavır takındığı için eleştirdiği konusunda haklı olabilir.
Çarşamba günü, Polonya hükümet başkanı bir kez daha ülkesinin Belarus sınırında göçmenlere karşı planladığı zorlu süreci savundu. Tusk, günlük gazete “Gazeta Wyborcza”ya (Çarşamba baskısı) verdiği demeçte, Polonya’nın doğu sınırına kendiliğinden ve tesadüfen gelen mültecilerle ilgilenmiyoruz. “Bu eylemler paramiliter temelde örgütleniyor” diye açıkladı.
Polonya, yeni yasayla Belarus sınırındaki sığınma hakkını geçici olarak askıya almak istiyor. Kanun taslağının birkaç hafta içinde hazır olması bekleniyor. Salı günü, Tusk’ın merkez sol hükümeti, sığınma hakkına da geçici bir kısıtlama getiren göçle ilgili bir belgeyi kabul etti.
Polonya ve AB, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve müttefiki Belarus lideri Lukashenko’yu, Batı’ya baskı uygulamak amacıyla kriz bölgelerinden AB’nin dış sınırlarına kadar göçmenleri organize etmekle suçluyor.
Tusk’ın yeni çizgisinin AB ile ilişkileri ne kadar zorlayacağı ve bunun Avrupa’daki sığınma hakkı açısından ne anlama geldiği henüz AB zirvesinin ötesinde görülecek.