Peru’nun Alto Mayo Bölgesinde Damar Başlı Yayın Balığı Dahil Yeni Türler Keşfedildi

Peru’nun Alto Mayo Bölgesinde Damar Başlı Yayın Balığı Dahil Yeni Türler Keşfedildi
Yayınlama: 02.01.2025
6
A+
A-

Peru’nun Alto Mayo bölgesinde gerçekleştirilen önemli bir biyolojik çeşitlilik araştırması, Chaetostoma cinsinden çarpıcı ‘damla kafalı’ kıl ağızlı zırhlı yayın balığı da dahil olmak üzere en az 27 yeni türün keşfedilmesine yol açtı. 2022 yılında gerçekleştirilen araştırma, San Martín bölgesinde yaklaşık 780.700 hektarlık bir alanı kapsayan bölgenin ekolojik önemini vurguladı. Anket, And Dağları’ndan Amazon’a kadar türleri belgeleyerek, bu canlı ekosistemi ve tehdit altındaki yaban hayatını korumak için koruma çabalarına acil ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Anketin Bulguları

Conservation International’a göre araştırma ekibi, 68 balık türü de dahil olmak üzere 2.046 tür tespit etti; bunların 18’i Alto Mayo havzasında ilk kez kaydedildi. Bunların arasında, işlevi henüz bilinmeyen, genişlemiş kafa yapısıyla dikkat çeken damla başlı Chaetostoma’nın da aralarında bulunduğu, bilim açısından yeni olan sekiz balık türü vardı. Araştırmacılar ayrıca 10’u yeni keşfedilen ve 14’ü bölgede ilk kez kaydedilen 200’den fazla kelebek türünü de belgeledi.

Yeni Memeli ve Amfibi Türleri

Conservation International’ın Hızlı Değerlendirme Programı direktörü Dr. Trond Larsen, sci.news’e, And eyer sırtlı maymunu da dahil olmak üzere dört memeli türünün yalnızca Alto Mayo bölgesinde bulunduğunu belirtti. Araştırmada ayrıca Bolitoglossa cinsinden tırmanıcı bir semenderin de aralarında bulunduğu, bilime yeni başlayan üç amfibi ortaya çıktı. Keşif sırasında potansiyel olarak bilim tarafından bilinmeyen iki yılan türü de kaydedildi.

Korumaya Yönelik Etkiler

Bilim için muhtemelen yeni olan üç bitki de dahil olmak üzere 950’den fazla damarlı bitki türü kaydedildi. Bulgular ayrıca insan yerleşimlerinin yakınındaki ekosistemlerin yüksek biyolojik çeşitliliği koruduğunu da ortaya çıkardı. Araştırmacılar, türlerin hayatta kalmasını sağlamak ve ekoturizm gibi faaliyetleri teşvik etmek için bu habitatların sürdürülebilir yönetiminin gerekliliğini vurguladı.

Dr. Larsen ayrıca sci.news ile yaptığı söyleşide çevresel DNA örneklemesi ve kamera tuzakları gibi teknolojilerin biyoçeşitliliği belgelemedeki rolünü vurgulayarak ekolojik araştırmalarda yenilikçi yöntemlerin potansiyelini ortaya koydu.

Kaynak

Viyanablog Sitesinin Kurucusuyum.