NASA astronotu Sunita Williams, yakın zamanda Uluslararası Uzay İstasyonunda (ISS) bulunduğu sırada sağlık durumuyla ilgili spekülasyonlara değindi ve medya kuruluşlarının onun sağlığına ilişkin son iddialarını bir kenara bıraktı. UUİ’de uzun süre kalması nedeniyle “sıska” göründüğünü öne süren haberlere yanıt olarak Williams, 12 Kasım’daki bir video röportajı sırasında durumunu açıkladı ve ağırlığının yörüngeye gelişinden bu yana değişmediğini açıkladı.
ISS’deki Expedition 72’ye komuta eden Williams, sağlıkla ilgili endişelere kamuoyu önünde yanıt vererek, fiziksel görünümündeki herhangi bir değişikliğin sağlığının bozulmasından ziyade sıkı egzersiz rutinlerinin sonucu olduğunu belirtti. Uzun görevlerdeki tüm astronotlar gibi o da, genellikle uzun süreli mikro yerçekimine maruz kalmayla ilişkili kas ve kemik yoğunluğu kaybını ortadan kaldırmak için tasarlanmış yoğun bir egzersiz rejimi uyguluyor. Williams, rutininin koşu bandında koşmayı, egzersiz bisikletine binmeyi ve ağırlık kaldırmayı içerdiğini belirtti. Bu, özellikle uyluk ve kalça kaslarında kas kütlesinin artmasına neden olan ve genel ağırlığının sabit kalmasını sağlayan bir egzersiz şeklidir.
NASA daha önce raporları yalanlamış ve Williams ile NASA astronotu Butch Wilmore’un da aralarında bulunduğu mürettebat üyelerinin sağlık durumlarının iyi olduğunu vurgulamıştı. 6 Haziran’da Boeing’in Starliner kapsülüyle ISS’ye gelen Williams ve Wilmore’un, başlangıçta Mürettebat Uçuş Testi programı kapsamında on günlük bir görev yapması planlanmıştı. Starliner’ın iticileriyle ilgili teknik sorunlar, NASA’nın ISS’deki kalış süresini, SpaceX’in Crew-9 misyonu astronotlarıyla geri dönmelerinin beklendiği 2025’in başına kadar uzatmasına neden oldu.
Williams liderliğindeki mevcut ISS ekibi, son zamanlardaki medya incelemelerine rağmen hepsi işbirliği içinde çalışan üç NASA astronotu ve üç Rus kozmonottan oluşuyor. Williams, mürettebatın yörüngedeki laboratuvarda temel araştırma ve bakım görevlerini yerine getirmesi nedeniyle sağlığının ve moralinin sağlam kaldığı konusunda izleyicilere güvence verdi; bu da NASA’nın uzun süreli görevler sırasında onların refahına olan güvenini gösteriyor.