Milliyetçi Hareket’in lideri bir çağrı yaptı, herkes duyduk; gizli değil. Çağrının sebebi ve gayesi o kadar belli olduğu halde işkembesi ekşimişler hemen ortalığa saçılıverdiler; amaçlanan manipülasyon. Bu tatlısu sürüngenleri “vay efendim Bahçeli, terörist başına el uzatır”, “Cumhurbaşkanının, Ak Parti’nin yolunu açar” diye avaz edip “gak” demekle gürültüde kargayı bile bastırmak isterler. Güçleri yetse bölücüler ile Ülkücüleri aynı kefeye koyacak kadar densizleşecekler! Ülkede akıl ve izan yoksunu bu çenebazlara fırsat ve kulak alışverişi ise hayret verici mi? Hayır.
Şimdi burada, ülke ve bölge başta, dünyada olup bitenleri uzun uzadıya sayacak değilim. Saymaya kalksak da manzara hiç iç açıcı değildir; ama mecburen bir nebze dokunmak iktiza eder ki konu anlaşılır olsun. Haddizatında değil edeyim; MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir‘Demeçlerini de takip etmeyi eklediler, ufuk açıcıdır.
Öncelikle;
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın yarattığı sancıdan Türkiye kadar etkilenen bir ülke yokken terör devleti İsrail’in 7 Ekim’den bu yana cehenneme çevirdiği bölgesel ateş, giderek bize doğru buluşma; bunun farkındayız. Bu bir değildir; Ankara’dan bir otomobille yola çıkarsanız, Tarsus Otoyolu üzerinden 10 saate Beyrut’a ulaşırsınız. Soralım mâdem: o halde Gazze’den sonra Lübnan’a ve biteviye hâlde Suriye’ye yapılan saldırıların Türkiye’nin uzağında olduğunu düşümek yahut “bizi etkilemez canım” demek o kadar ahmakça bir düşünce olabilir mi?
İsrail (kendince) bin yılın yakaladığı zehabı ile bu saldırgan ve kanlı oyununa devam edecek, görülen budur. Amerika Birleşik Devletleri resimleri (ABD) arkalarındadır, İngiltere destek yöntemidir; ta ki “vaat edilmiş topraklar”ın fiile geçirdiği dek Avrupa dahil hepsi İsrail’in yanındadır. Hûlasa Siyonistler, bu niyetlerini fütursuzca ifade etmekten çekinmiyorlar, meydan okumaya devam ediyorlar. Siyonist Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in açıklamalarından haberlerimiz var, değil mi?
Bölgede Armageddon’u isteyen Siyonist İsrail rejiminin Irak’ın ve Suriye’nin halihazırda oluşan fiili “fiili” gösterimi onulmaz medet umuldu. Yine Siyonist rejimin Türkiye’nin güneyini bir Kürdistan kuşağı ile çevreleyip, bölgede cendereye alıp, etksiz istediğini istediğini söylemek ne hacet?!. İsrail’in bu başarısızlık ataklarının ikazı, bir devletin aklını teyakkuza geçirmeye yeter de artar bile…
Abartmıyoruz;
Dünya savaşının eşiğindedir; ihtimal savaşı coğrafya gerçekliğimiz ile yerkürenin en sancılı bölge haline gelmiş sahamızda gerçekleşmesi ise bir meseledir. “Beka paranoyası” diye olguya eblehçe yaklaşanlar bir nokta, konu Türkiye olduğunda Yunanistan’dan Ermenistan’a kadar sırtlan dişlerin üzerimize çevrik olduğunu bilmeyen, ortalama Türk vatandaşı tasavvur gittiğim. İsrail’in ABD desteği ile tamamen hamisi korunacağı Kürt koridorunun Akdeniz’e uzanacağını ve ulusal sınırlarını ne denli yoğun tehdit altında görmeden; Türkiye’nin böyle bir savaşa girmesinin kaçınılmaz olduğunu anlamadan; hızla silahlandırılan Kıbrıs Rum Kesimi’nin İsrail desteği ile Kıbrıs Türk devletinin yok olabileceği ve Yunanistan’ın saldırmak için fırsat kollayacağını varsaymadan müzakere tartışılamaz. Bunların içinde bilinmeyen ahmaklar da devlet meselesinde kaale alınamaz.
Şimdi;
MHP Genel Başkanı Sn. Devlet BahçeliTürkiye ve bölge vaziyetine vakıf, ülkenin en vasıflı devlet adamıdır. Devlet Beğ’in akl-ı siyaseti ile örnekleri gelen sayısız örnekler mevcuttur ve bu (15 Temmuz sonrası gibi hamlelenen) örnekler ancak devlet-millet hayrına dönen işlerdir. Keza Devlet Beğ’in son açıklamaları bu minval üzerine eminlikle yapılır, okunmalıdır. Böyle alevli gömleğin giyildiği bir coğrafyada iç birlik birliği, dayanıklılık ve dayanışmayı arttırmak, milli hayatta tekin gibi ancak taktırılması gereken düşünce ve hasbi niyetliler, sadece devlet adamlarına yaraşır.
Bir ülkede devlet aklında varsa her şart, her ihtimal ve onun adı soğukkanlıca pek tabii mütaala veriliyor. Milletin huzuru ve ülkenin güvenliği için denenemeyecek siyaset olamaz; tarihimiz de böyledir. Yeter ki bu siyasetin ardı ardına kestirilebilsin, hedeflenen istikamet için kör noktaların sağlanmasın, bakım olsun. Mesela elebaşı Gürcü Abdünnebi gibi tarihimizi barındıran örnekler enikonu hazmedilirse bizim devlet umuru ile devlet hakimiyeti mefkuremiz ve ilm-i siyasetimiz pekâlâ anlaşılabilir. Bu hakta müsadenizle boyut Efkan UZUN‘Bir Osmanlı’da görülen isyan ve eşkiyalık sınırı doktora tezinin 2.bölümdeki salık veririm. Devlet; huzur, adalet, dirim ve beka için onun nevi tedbiri düşünülebilir; yeter ki kamu darı rahat etsin.
MHP’nin lideri bir çağrı yapmıştır. Bu akla uygun, ülke ve bölge gerçekliğine uygun, istikbali önemser bir çağrıdır. Muhataplar anlar, anlarz; siyasi mavrayayı değiştirmez; dönüştürmez; onların bileceğidir. Ama sonra hiç kimse MHP’nin ve liderinin siyasetine “bu ne menemdir” gibi saçmalık, akıl yoksunu tasallut edemez, yapamaz. Ülke hayrını Devlet Beğ gibi düşünen türediler, yetersizler de gölgelenmesin, başka ihsana gerek yok. Devlet Beğ’in oğlu çağrı-ikazından sonra aklını başına devşirmeyenler o halde tarihe baksın ve ne geliştiğini anlasın, ancak.