Yakın zamanda yapılan bir çalışma, kaykaycıların yarım borularda hızlarını ve yüksekliklerini artırmak için matematiksel bilgileri nasıl kullanabileceğini ortaya koyuyor. ETH Zürih’ten matematikçi Florian Kogelbauer ve araştırma ekibi, belirli hareketlerin bir kaykaycının U şeklindeki rampalardaki performansını nasıl etkilediğini inceledi. Patenciler belirli alanlarda çömelme ve ayakta durma arasında geçiş yaparak ekstra ivme üretebilir, bu da daha yüksek sıçramalara ve daha yüksek hızlara yol açabilir. Physical Review Research’te yayınlanan bu araştırma, becerilerini geliştirmeyi amaçlayan patenciler için daha verimli tekniklere yol açabilir.
Araştırma American Physical Society Journal’da yayınlandı. “Pompalama” tekniği veya çömelme ve ayakta durma arasında geçiş yapma tekniği, yarım borularda hız oluşturmak için çok önemlidir. Kogelbauer’in ekibi, vücudun kütle merkezinin, tıpkı salıncağın mekaniğine benzer şekilde, rampa üzerindeki hareketi nasıl etkilediğini gösteren bir model oluşturdu. Hesaplamalarında yokuş aşağı hareket ederken çömelmenin ve yokuş yukarı hareket ederken ayakta durmanın patencilerin daha etkili bir şekilde yükseklik kazanmasına yardımcı olduğunu buldular. Ekip, bu ritmin patencilerin rampada daha az hareketle daha yüksek seviyelere ulaşmalarına yardımcı olabileceğini öne sürüyor.
Modelin geçerliliğini test etmek için araştırmacılar iki kaykaycıyı yarım boruda gezinirken gözlemlediler. Mümkün olduğu kadar çabuk belirli bir yüksekliğe ulaşmaları istendi. Video analizi, daha deneyimli patencinin modelin önerdiği modeli doğal olarak takip ettiğini ve hedef yüksekliğe daha az hareketle ulaştığını ortaya çıkardı. Deseni tam olarak takip edemeyen daha az deneyimli patencinin aynı yüksekliğe ulaşması daha fazla zaman aldı. Bu karşıtlık, deneyimli patencilerin daha iyi performans için bu ilkeleri sezgisel olarak uyguladıklarını göstermektedir.
California Teknoloji Enstitüsü’nden mühendis Sorina Lupu’ya göre bu basitleştirilmiş modelin robotik alanında da uygulamaları olabilir. Vücut pozisyonundaki minimum ayarlamaların hızı ve yüksekliği nasıl etkileyebileceğini gösteren bu çalışma, robotik hareketi daha verimli hale getirebilecek içgörüler sunuyor. Mühendisler için bu araştırma, robotik performansını artırmak için insan hareketinin basit modellerinin kullanılabileceğini ve robotikte sıklıkla kullanılan karmaşık makine öğrenimi modellerine bir alternatif sunabileceğini gösteriyor.