Arabasını Köln’deki yerleşik park alanlarına park etmek isteyen herkes, gelecekte çok daha fazla para ödemek zorunda kalacak. Belediye meclisi, kamusal alanın bedava olmadığını savunuyor. Ayrıca araba sayısını da azaltmak istiyor.
Tartışma şu anda birçok büyük Alman şehrinde devam ediyor: Sakinlerin otopark maliyeti ne kadar olmalı ve ne kadar olmalı? Federal Meclis ve Bundesrat’ın 2023 yılında ülke çapındaki yıllık 30,70 avroluk üst sınırını kaldırmasından bu yana, bu soru Köln belediye meclisinde de tartışıldı.
Şimdiye kadar Köln sakinleri, sakinlerin otoparkı için yılda 30 avro ödediler; bu sadece idari bir ücretti. Artık ücrete ek olarak, arabalarını park ettikleri sınırlı kamusal alanın kullanımı için de ödeme yapmak zorunda kalacaklar. CDU, Volt ve Yeşiller’den oluşan bir ittifak bunun için kampanya yürüttü.
Yeşiller Partisi politikacısı ve Köln belediye meclisi ulaşım komitesi başkanı Lino Hammer, “Aynı zamanda kamusal alanın adil dağıtımıyla da ilgileniyoruz” diye açıklıyor. “Açık havada yemek yemek için sandalye koyan herkes bunun bedelini ödemek zorundadır. Bu, arabamı park etmek istersem de geçerlidir.”
Bir kafenin önündeki her sandalyenin maliyeti var; buna kıyasla Yeşil Partili politikacı Lino Hammer, sakinler için park yerinin çok ucuz olduğunu düşünüyor.
Köln belediye meclisi başlangıçta ücretleri gelire göre kademeli hale getirmek, yani örneğin sosyal yardım alan kişilerin yükünü hafifletmek istiyordu. İlk plana göre, yüksek gelirliler yılda 200 avro ödeyecekti. Ancak Federal İdare Mahkemesi’nin karayolu trafik düzenlemelerinin sosyal tarifeleri tanımadığı yönündeki kararı bu uygulamayı imkansız hale getirdi.
Hammer, yoksul insanlara çok fazla yük bindirmemek için ilk adımda bu miktarın yılda “sadece” 100 avroya çıkarılmasına karar verildiğini söylüyor. Ancak diğer Alman şehirlerinin de önemli ölçüde daha fazla arttığını gözlemliyor. Münster’de sakinler artık otopark için yılda 260 avro, Freiburg’da ise 200 avro ödüyor.
Köln’de sakinlerin otopark ücretlerindeki artışın ulaşım politikası üzerinde de etki yaratacağı ümit ediliyor. Araştırmalar büyük şehirlerdeki arabaların çoğu zaman hareketsiz olduğunu ve hareket etmediğini tam olarak gösteriyor. Meclis Üyesi Hammer, “Ancak biz arabaların sahipliğini değil kullanımını teşvik etmek istiyoruz. Bu nedenle ücretlerdeki artış aynı zamanda günün sonunda arabanızdan kurtulmanız gerekip gerekmediğini düşünmeye yönelik bir teşviktir” diyor.
Ancak birçok Köln sakininin bu etki konusunda şüpheleri var; ücret artışı henüz yeterince güçlü değil. Kendi deyimiyle yalnızca küçük bir emekli maaşı alan Matthias Kau, hâlâ arabasının sizde kalmasını istiyor. Ancak gelecekte şehrin sakinlerinin park yeri olmayan bölgelerine park edip evine yürüyerek gitmek istiyor. Ve Gabriele Scharnhorst, büyük bir SUV kullanan kişilerin yılda 100 avrodan çok daha fazla para ödemesi gerektiği görüşünde. “Eğer böyle bir arabaya paranız yetiyorsa, otoparka da daha fazla para harcayabilirsiniz” diyor.
Emekli Matthias Kau, arabasını elinde tutmak ve gelecekte sakinlerin park edemeyeceği şehrin bazı bölgelerine park etmek istiyor.
Örneğin Aachen şehrinin aklına büyük araba sahiplerinden daha fazla ödeme isteme fikri geldi. Burada yeni ücret aracın uzunluğuna ve genişliğine bağlıdır. Köln’de de önümüzdeki baharda arabanın uzunluğuna dayalı bir şaşırtıcı uygulama yapmak istiyorlar. Çünkü daha büyük bir araba kullanırsanız, aynı zamanda daha fazla kamusal alan kullanırsınız. Yeşiller Partisi’nden siyasetçi Hammer, “100 avroluk sabit orana artış sadece başlangıç, en yüksek ücret seviyelerinde yerleşiklerin park etmesi yıllık 300 avronun çok üzerinde bir maliyete mal olacak” diyor.
Aynı zamanda ekolojik odaklı düşünce kuruluşu Agora’ya danışmanlık yapan trafik araştırmacısı Andreas Knie, Alman şehirlerinin sakinler için park alanlarına fiyat etiketi koymasının gecikmiş olduğuna inanıyor. Hollanda ve Belçika’da artık halka açık ücretsiz park yerleri sunan orta veya büyük şehirler bulunmuyor. Paris’te yerleşik otoparkın maliyeti artık yıllık 800 avro, Stockholm’de ise yıllık 1.300 avro.
Knie, “Park alanı gökten düşmedi; geliştirilmesi, bakımı ve temizlenmesi gerekiyor. Arazi değeri fiyatlarımız da aşırı derecede arttı, dolayısıyla park alanı başına yılda en az 2.000 ila 3.000 avro maliyet görüyoruz” diyor Berlin Bilim Merkezi Sosyal Araştırmalar araştırmalarında çalışıyor. Belediyelerin bu maliyetlerin en azından bir kısmını bu alanı kullananlara yansıtması gerekecek. Yani araba sahipleri.