Ağrının ortopedik gidişatının çoğunda görülebilen yaygın bir şikayet olduğu ancak kol ve ağrıların her zaman kas ve çalışma sistemi travmasını takip edemeyebileceğini vurgulayan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Ömer Yonga “Geceleri sıcaklığı artan ve ağrı kesicilere yanıtsız kemik ağrıları, uzun süre devam ediyorsa bir kemik tümörünün habercisi olabilir” uyarısında bulundu. Op. Dr. Yonga, “Bu sinsi ortaya çıktığında çoğu zaman başka hastalıklarla karıştırılabilse de erken tanıyla hastalığın gidişatı değiştirilebiliyor ve olası başarılı bir şekilde tedavi edilebiliyor” dedi.
Kemik tümörleri, görülme oranları çok yaygın olmakla birlikte çocukluk, genç yetişkinlik ve yaşlılık olmak üzere her yaşta farklı formlarıyla görülebiliyor. Ortopedik Onkolojinin ilgi alanına giren bu sorunda en önemli noktalardan birinin erken tanındığını hatırlatan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Ömer Yonga, kemiklerdeki anormal hücre büyümesiyle kendini gösteren bu ürünlerin çeşitli çeşitleri ve belirtileriyle farklı zorluklar barındırdığını söyledi. teknolojinin hem sinsi ilerlemesi hem de ortaya çıkan teknolojinin farklı sorunlarla çeşitlilik göstermesi nedeniyle görülende geç kalabildiğine işaret eden Op. Dr. Yonga, bu hastalığın kemik tümörlerinin nedenleri ve belirtilerine ilişkin daha fazla kalıcılığın yaratımının önemine dikkat çekti.
“40 YAŞINDAN SONRA METASTATİK TÖMÜRLERE DAHA SIK RASTLANIYOR”
Kemik ve yumuşak doku tümörlerinin ortaya çıkan özelliklerin yaşa göre farklılık gösterdiğini hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Ömer Yonga şu bilgileri verdi: “Kemik tümörleri, kemik dokusunda oluşan anormal hücre büyümeleridir. Bu tümörler, çoğalması kontrolsüz şekilde çoğalması sonucunda ortaya çıkar ve iyi huylu (iyi huylu) veya kötü huylu (kötü huylu) olabilirler. Ortaya çıkan kemik veya yumuşak dokuda ortaya çıkan bu tümörlerin takip ve tedavisi ortopedinin bir alt dalı olan Ortopedik Onkoloji ile sürdürülür. Genel olarak, kemik tümörleri iyi huylu, kötü huylu, metastatik tümörler ve tümör benzeri lezyonlar şeklinde dört ana başlıkta incelenir. İyi huylu kemik tümörleri daha çok gençlikten kaynaklanırken, 40 yaşında sonra kötü huylu kemik tümörlerini, özellikle metastatik olanları oldukça sık görülür.”
“BELİRTİLER TÜMÖREN CİNSİNE GÖRE DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR”
Kemik tümörü nedeniyle gelen değişen en sık görülen ağrı, şişlik, patolojik kırık şekilli olduğunu ve özellikle ağrıların tümörün türüne göre değişiklik gösterebildiğini hatırlatan Op. Yonga, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Ağrı iyi huylu tümörlerde daha iyi karakterde ve ağrı kesicilere daha hızlı yanıt veriyor. Ayrıca çok net lokalize edilemeyen bir bakımdır. Kötü huylu tümörlerdeki ağrılar ise daha keskin ve derinden gelir. Özellikle geceleri ortaya çıkan bu ağrılar ayrıca ağrı kesicilere karşı yanıt vermeyebilir. Hastalarda gözlenen bir başka belirti de lokalize şişmanlıklar oluyor.
Bununla birlikte zaman zaman herhangi bir şikayeti olmasa da ayrı ayak bileği burkulması gibi farklı bir şekilde çekilen röntgen ile rastlantısal şekilde tümör tespit edilebiliyor.”
“KÖTÜ HUYLU TÜMÖRLERDE, ZAMANINDA YAPILAN CERRAHİ TEDAVİLER İLE HASTA SAĞLIĞINA TAMAMEN KAVUŞABİLİR”
“Dolayısıyla hastaların şikayetlerini önemsemelerini ve vakit kaybetmeden bir uzmana başvuruları çok önem taşıyor” diye konuşan Op. Dr. Yonga, tanıtımıyla ilgili ayrıntıları şöyle anlattı: “Hastada kemik tümörünü saptadıktan sonra ilk olarak radyografiden yararlandık. Radyografi ve klinikle bazı iyi kötü huylu tümörlerde tanıyabiliyoruz. Ancak kötü ve agresif olan tümörlerde radyografi sonrasında ekleyebilmeler talep edebiliyoruz. MR, Bilgisayarlı Tomografi, PET-CT gibi ölçümler yapılabiliyor. Kötü niyetli olduğu düşünülen tümörlerde ise mutlaka alınması gereken bakteriler. Biyopsi alınıp, tanı kesinleştikten sonra tedaviye geçiliyor.”
Pekmez mi daha iyi kan yapar ciğer mi?
‘TEDAVİ BAŞARISININ BAŞINDA ERKEN TANI VE TEDAVİ GELİYOR’
Tedavinin özelliklerinin unsurlarının başında erken tanı ve tedavinin başladığına dikkat edilmesi Op. Dr. Yonga, tümörün tipine, konumuna, büyüklüğüne göre kişiye özel planlandığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Kötü huylu tümörlerde tedavi ile başlatılabilir. İlerleyen dönemdeki çözümün oranına göre sonuçları karşılaştırırız. Tümörlerin tipine göre cerrahi değişim farklılık göstermektedir. Günümüzde kötü huylu tümörlerde aşırı koruyucu tedaviler ile hasta sağlığına tamamen ulaşılabiliyor. İyi kötü tümörlerde ise tümörün bulunduğu alanı temizleyip hastalarımızı tedavi ediyoruz.”
“HASTALAR KEMİK AĞRILARINI CİDDEYE ALMALI”
Günümüzde tıpta teknik teknoloji ve yazılımlar sayesinde ortopedik onkolojide olumlu yanıt almanın mümkün olmasının mümkün olmadığı çizin Op. Dr. Ömer Yonga, bu noktada hastaların da sayısının bulunduğunu belirterek şu şekilde tamamladı. “Yumuşak doku tümörleri genellikle gözle görülür bir bulgu verilirken, kemik tümörleri genellikle başlangıç aşamasında gözle görülür bir bulgu vermezler. Bu hastalıklar, kol ve bacak ağrılarının her zaman kas ve parmak izi sistemi travmasına bağlı olarak ortaya çıkmaması unutulmamalı. Özellikle geceleri sıcaklık artan ve ağrı kesicilere yanıtsız ağrıları varsa ve bu ağrılar uzun süre devam ediyorsa kemik tümünün habercisi olabileceğini hatırlasın. Vakit kaybetmeden hekime başvurmalı.” (DHA)
Editör: Habererk Haber Merkezi