ESRA ÖZARFAT-ALI ŞAHİN / BURSA
Dünyada 160 milyon dolar, Türkiye’de ise 2,7 milyon dolar ciro ve 300 milyon dolar ortalama ihracat rakamına sahip kalıp sektörü, otomotiv endüstrisinin önemli çözüm ortağı.
Son yıllarda özellikle otomotiv ekonomisindeki yeni ürünler nedeniyle yoğun günler yaşayan kalıp sektörü, son zamanlarda maliyet baskısı, finansa erişim imkanı ve güçlü rakip ç nedeniyle zor günlerde yor. Otomotiv endüstrisinin üretim üssü Bursa’da da kalıp üretimi yapan bazı üretimlerine son verildi, kendi kalıplarını üreten büyük tedarik sanayilerinin ise kalıp üretimi arttığı için Çin’e kaydırıldığı biliniyor. Türkiye her ne kadar Portekiz’den daha ucuz maliyete sahip olmasa da Çin faktörü Portekiz’de de ödemeler olarak Türk rakipleriyle karşı karşıya geliyor. Ana sanayilerin kalıp projelerinin yoğun olarak üretildiği Portekiz’de de kalıpların Çin’e ürettirildiği tartışılıyor.
Türkiye’de üretimin saatin fiyatı 32 euro, Portekiz’de ise 46.4 euro. 53 euro ya da 26 euroydu.
Ulusal Kalıp Üreticileri Birliği (UKUB) Başkanı Şahan Eçin“Portekiz saat olarak bizden yüzde 45 daha pahalı. Bu 20 yaşında. Portekiz’in kalıp ürettiği daha uygun olduğu doğru değil. Ama Portekiz, kalıplarının eleştirisinde önemde olanlarını kendilerinde üretirken, eleştiri olmayanları Çin’de ürettiriyor. Avrupa şu anda üretim anlamında Çin’i ciddi manada kullanıyor. Bunu Türkiye’de yapanlar da var” dedi.
Çin faktörünün küresel rekabette her sektörü zora soktuğunu, kalıp sektöründe de bu baskının hissedildiğini belirten Eçin, “Çin, şu anda makine sektöründe otomotive kadar pek çok sektör ezmiş durumda. Devletin sübvansiyonu her alanda çok fazladır. Çin’e karşı hiç kimse bir şey yapamaz. Ticaret Çin’den doğrudan yapılaşmaya bile Avrupa ülkeleri üzerinden devam ediyor. Bizdeki ve büyük sorunun ciddi sayıda konkordato olması. Süreç çelik firmasından başladı ve kalıpçılara uzanıyordu. Çevremizde kapanan firmarın sayıları artış başladı. OEM, tedarikçi ve tedarikçi arasındaki üçgen yapı doğru çalışmıyor. Para için bir insan oluyor, gelip geçiyorsa henüz olmuyor. Üretici krediye yöneliyor. Sorunun tamamen finansa erişimin olmaması ve paranın tıkanmış olması” diye konuştu.
Kalıp üretimi yapan KOBİ faaliyetindeki üretimden çekildiğine dikkati çeken Şahan Eçin, yılsonunda ve 2025 yılında bu tablonun daha da derinleşeceğini ifade etti.
Kurumsal yapısı güçlü ve dış müşterilerden oluşan firmanın ayakta kalabildiğini kaydeden Eçin, şöyle konuştu: “Şu anda her firmada yüzde 25 ila 30 arasında istihdamda bir gelişme var. Herke’nin gayretinde minimumu maksimumdur. Paranızı zamanında geri alabileceksiniz. Kalıp sektörü avans ile çalışmaktadır. Şu anda ana sanayiler avans vermeyi kabul etmiyorlar. Parça tesliminden sonra ödem tedavisi uygulanıyor. Öz sermayesi güçlü olmayan KOBİ’deki kalıpçılar ana sanayiler karşısında eksi maliyetle işe başlamak zorunda kalır. Yeterli paranız yoksa risk yoktur. Kalıpçılar olarak değişiklik yapılması gereken, temkinli davranarak yatırımdan uzak durmak, mevcut yatırımlarla ilişkiler sürdürmek ve yurt dışı kaynaklı proje kazanma gayreti olmalı. Fakat 100 kalıpçıdan 30’u elenecek. Kapanmalar bile başladı.”
Son dönemde azalan proje sayıları ve Çin’den yapılan ithalatların sektörünü olumsuz etkilemesini beliten Ceydak Kalıp Genel Müdürü Kemal Kutay Can“Bilginin nasıl elde edileceğini bilmek kolaydır. Şirketlerimizde küçülme başladığında önemli bir bütünlük içinde, bu sektördeki yetkinliğimizi kaybetme olasılığımız mevcut. Kalıp tarafında bir ekosistem kurularak hem mevcut kapasitelerin verimli kullanımı hem de müşteri taleplerine uygun üretimlerin yapım aşamasında adımlara ayrıntılı olarak var. Bugün geldiğimiz yerde bilgi birikimini kaybetmeye dayalı bir bakış açısına sahip olmak önemlidir. Siz de Geride kalmamıza engel olmadan yeniden kavuşmak için çocuğunuzla güzel vakit geçirebilirsiniz. Kurun hareketsizliğine karşılık maliyet açısından yaşanan yükselişler karlılığı ve rekabet gücü çok daha aşağılara çekildi” dedi.
TKare Rahatsızlık Genel Müdürü Murathan Toktaş Maliyet artışlarını fiyatlara yansıtamadıklarını belirterek, şöyle konuştu: “Bu da bizi yeni pazarları bulma konusunda zorluyor. Türkiye’de sektörümüz açısından bir işçinin maliyeti 2 bin doları buluyor. Aynı emek Çin’de 750 dolar bandında. Rakam İtalya’da bile 1800 Euro’da. Son yıllarda önemli miktardaki nüfusun yerli yerine Çin’de yaptırıldığı görülüyordu. Şimdi mühendislik hizmetleri o bölgede kaymaya başladı. Sektördeki istihdam ve şirketin sürekliliği açısından hem kalıp hem de mühendislik alanında bu durumun düzenlenmesi gerekiyor. Avrupa’da da benzerleri yaşanan iç piyasada bu yavaşlamanın temel nedeni Çin’e giden projektör. Özellikle Tier 2 kapasitelerinde önemli bileşenler var.”