TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu İYİ Parti Grup Sözcüsü ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, bütçe görüşmelerinde; Barınma gününe dikkat çekerek “Tüketimin yüzde 35’inin konut kira meselesine bakıyorsunuz. Türkiye’deki kira artışına bir bakın, diğer bölgelerdeki kira artışlarına bakın” dedi. AK Partili Uşak Milletvekili İsmail Güneş’in “Ben en son İspanya’ya gittiğimde orada da kiralar çok artmıştı” sözlerine Usta, “Sen bu ülkede yaşıyorsun, sen başka bir yerden gelmişsin. Rakamlar yalan söylüyor” diye yanıt verdi. İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, önemli olanın kiranın büyümesinin değil kiranın gelirinin Küçük payına dikkat ettiğine dikkat çekti. Güneş’in sık sık işlemlerini kesmesi üzerine Usta, “Seni ilk uyduyla uzaya, geldiğin gezegene göndermemiz lazım” diye tepki gösterdi.
AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş’un başkanlığında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin geneli ile Sayıştay raporları üzerinde öneriler yapılıyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın da katıldığı komisyonda, muhalefet milletvekilleri bütçesi üzerine konuşuyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu İYİ Parti Grup Sözcüsü ve Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın konuşmasından satır başları şöyle:
CHP’li Belediye Başkanı Ahmet Özer soruşturmasında yeni detaylar!
“Sonuçlar yerine hep girdiler üzerinden bir analiz yapılıyor. İşte ‘Şuraya şu kadar para harcadık, buraya bu kadar kaynak ayırdık, şunu yaptık, bunu yaptık.’ Sonuçta ne elde ettiniz? Maliye bakanları veya sizin elinizde, ekonominin bir anlamda koordineli olarak yürüttüğü güçlü pozisyonlarda insanlar aslında daha az parayla nasıl daha fazla iş yapıyor olması gerekiyor yani ‘Çok para harcadık’ demek. şey değil çünkü çok para hiç kimse kendi cebinden harcamıyor. Milletten vergi topluyorsunuz, o verginin karşılığında para kesiyorsunuz. Başarılı olunan dönemler var ama özellikle son yıllarda her şey berbat olmuş, bunlar net bir şekilde görünüyor. 2002’den itibaren nominal TL olarak bir kısım rakamlar veriyorsunuz: Eğitim harcamaları, sağlık harcamaları, diğer sosyal harcamalar Bu kadar yüksek enflasyon. olduğu bir memlekette, yani nominal TL olarak bu rakamın verilmesinin ne anlamı olabilir?
“Bu kadar para harcadınız,okullara sabun koyabildiniz mi, okullarda sabun yok”
‘Parayı harcadık’ diyorsunuz. Bu kadar para harcadınız da ya hakikaten ben çok merak ediyorum. Ne başardınız bu ülkelerde? Bunu söylemeniz gerekiyor. Bu kadar para harcadınız, çok ciddi kaynak harcadınız da zayıflığınız mı azalttınız? Bu ülkedeki zayıflığınızı azalttınız mı? Eğitimin ücretini artırdınız mı? Gençler ülkeden kaçmaktan vaz mı geçti? Kadın cinayetlerini mi azalttınız? Basın hürriyetini mi artırdınız? Uyuşturucu sulamasını mı azalttınız? Trafik kazalarını mı önlediniz? İşsizliği mi azalttınız mı? Gelir bölgeni düzelttiniz mi? Vergi adaletini sağladınız mı? Okullar temizlenemiyor, okullara sabun koyabildiniz mi bu kadar para harcadınız da madem? Okullarda sabun yok, okullarda temizlikçi yok.
“Bina yapıldı ama içine sabun koyuyorsunuz, çocuklarda geçiniyor, orada karnı açıyorsunuz”
Kırk yıl önce bizim kavuştuğumuz veya bizim imkanlarımız bugün ilköğretimdeki, ortaöğretimdeki seçeneklerda yok. Bizim müstahdemlerimiz vardı, sobayı yakardık, temizdi bizim okulumuz, binamız eski olabilir. Siz her şeyi inşaattan ibaret sandığınız için okul binasını aldınız, içerisinde eğitim kalmadı; Hastanede kaldı, içerisinde sağlık kalmadı; Adliye binaları, içerisinde adalet yoktur. Bina yapmak çünkü binada bir rant var, bina yapmak kârlı bir iş, herkes açısından kârlı bir iş. Bina yapıldı ama sabunun içine koyamıyorsun, bu kadar para harcadın, insanlar geçiniyor, onların karnı aç bu memlekette. Yenidoğan çetesi gibi çetelerin çoğalmasına engel mi oldunuz? Paralar belli ki kaçak çetesine, stent çetesine yönelik sağlık harcamalarında. Üretimin teknoloji seviyesini mi artırdınız? Çiftçi çocuklarını terk etti. Çiftçiyi hücrelerine geri dönebildiniz mi? Bunların hiçbiri maalesef yapılamadı.
“Asgari ücrete eğer yüzde 25 artış olursa ayda milletin cebine ait o para açlık sınırının altında kalacak”
Asgari ücret meselesi yine benzer. Niye asgari ücret Türkiye’de bu kadar konuşuluyor? Çünkü asgari ücret yurt içi yaygın ücret oldu. Asgari ücreti ülkede ne kadar yaygın, başka tarzda nasıl? Yani bizde artık yaygın ortalama bir ücret hâline gelmiş, dolayısıyla herkesin gözünün büyüklüğü asgari ücrette. Ocak 2023’ten itibaren şu asgari ücret ile yoksulluk sınırına bir bakın. Tespit ettiğimiz asgari ücret, daha önceki dönemde -neredeyse- açlık sınırının altında tespit ediliyordu. Bu ülkelerde bu vatandaş ne yapacak? Bu yılın başında bir-iki ay açlık sınırının üzerinde yaşamış, yılın tamamında -dokuz bölgelerde- açlık sınırının altında yaşamıştı. Şu anda konuşulan yüzde 25 artış olursa Ocak ayında verilen ayda daha milletin cebine ait o para açlık bölgesinin altında kalacak. O nedenle asgari ücretin doğru düzgün çalışması emekli açısından son derece önemli.
“Tüketimin yüzde 35’i konuşa gidiyor
Yanlış politikalar Türkiye’yi çok ciddi bir barınma, konut krizine soktu. Konut payı hane halkının tüketiminde en yüksek. Bu, Türkiye’yi hariç tutar. Bunun yüzde 20’lik dilimi, bir baktığınızda yüzde 35’e kadar çıkıyor yani tüketimin yüzde 35’inin biz konut kira meselesine görüyorsunuz. Türkiye’deki kira artışına bir bakın, diğer şekillerdeki kira artışlarına bakın. Dolayısıyla Türkiye çok ciddi bir barınma krizi yaşıyor.”
Kirada “İspanya” tartışması
AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, Usta’nın kiraların kapsamlıne değindiği sözlerine karşılık olarak “Ben en son İspanya’ya gittiğimde orada da çok artmıştı. Orada da aynı şekilde diyorlar” dedi. Usta, Güneş’e “Sen bu ülkelerde yaşamıyorsun, sen başka bir yerden gelmişsin. Tabi rakamlar yalan söylüyor” diye tepki gösterdi.
Güneş, Usta’ya “İspanyollar da yalan söylüyor” diye cevap vererek İspanya’da da kiraların yüksek olduğunu iddia etti. İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, Güneş’e “Önemli olan kiranın gelirinden payı, çoğalması değil” diye karşılık verdi.
Güneş’in sık sık işlemlerini kesmesi üzerine Usta, “Seni ilk uyduyla uzaya, geldiğin gezegene göndermemiz lazım” diye tepki gösterdi. Güneş, “2 bin 800 euro kira var, 1+1 için diyorlar. Hiç dünyadan ayrılmadıkları, Ankara’nın hedeflerine ulaşmadıkları için” diye konuştu.
Usta, enflasyona ilişkin raporlamayı söyledi:
“Enflasyon, başımızın belası enflasyon… Türkiye enflasyondan çok dikkat çekti. Dolayısıyla 99 yılda bir enflasyonla mücadele programı başlatıldı, o programın temeli enflasyonla mücadelededir, ‘Dezenflasyon Programı’ diye geçiyor. O program çalışmaya başladı, arada bir kriz diyeti, aslında 2000 enflasyon yüzde 39 ‘du, krizde yüzde 68,5 oldu. TÜFE enflasyonu bu ama 2000 yılında programa konuldu, 2002’de yani siz Türkiye’yi TÜFE olarak yüzde 29,7 enflasyonla satın aldınız. sıcaklıklara ateşlenir.
“Bu iş buraya geliyor ‘Enflasyon 2 puan yüksek olsa ne olur’ diyen bürokratlardır, bakanlardır”
Yüzde 29,7 ile aldık. Bakın, bir yay gibi olmuş, 6’lara kadar düşürmüşsünüz, Türkiye iyi işler başardı, onu söylüyoruz zaten ama geldiğimiz bitkilere bir bakın. Bu ne? Bu, başka bir şey falan değil, şimdi sakın ‘Ukrayna mukrayna, savaş vardı, bilmem ne vardı, falan falan’ demeyin, tamam mı? Çok mahcup olursunuz. Bu kendi yanlışlarımız, kendimiz yapıyoruz. Şimdi, onlara Erdoğan’ın ‘Nas var, sana ne oluyor, bana ne oluyor’, ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’, ‘Ya bu Merkez Bankası Başkanı laf dinlemiyor, onu değiştirdik biz, bilmem ne’ Politikaları bu işi buraya geliyor. ‘Enflasyon 2 puan yüksek olsa ne olur’ diyen bürokratlardır, bakanlardır. Aldığınızda çok daha kötü bir hale getirdiğiniz, şu anda darı kan kusuyor.
“Kimse ‘Rusya, Ukrayna filan’ demesinin. Oralarda yüzde 8-10’luk enflasyon varken Türkiye’de enflasyonlar 60-70-80’lerde”
Savaş eden Rusya, Ukrayna’da enflasyon artmıyor veya çok az artıyor, genel metinlerinize bakın, özelliklerine bakın. ‘Rusya-Ukrayna savaşı çıktı, dolayısıyla kur arttı, enflasyon arttı.’ Onun kurusu, enflasyonu artmıyor, savaşın artmıyor da sizinki giderek artıyor mu? Ama aslında çok ciddi, önemli bir tespit biliyor musun? Bu ne biliyor musun? Benim ekonomik bünyem bu kadar zayıf ki, ben bu ülkeyi o kadar kötü yönettim ki, o kadar çok problemim var ki savaşana bir şey olmuyor, bana burada bir şey oluyor. Pencere açılabilir, hafif bir cereyan oluyor, biz yataklara düşüyoruz. Adam kara kışta atletle geziyor. Bir şey olmuyor, ondan sonra biz burada hasta var, işte o. Kimse ‘Rusya, Ukrayna filan’ demesin. Oranlarda yüzde 8-10’luk enflasyon varken Türkiye’de enflasyonlar 60-70-80’lerde.”
Editör: Habererk Haber Merkezi