Ertuğrul Türkoğlu: Çok kutuplu dünyada dış politika – Habererk, Güncel Son Dakika Haberleri

Ertuğrul Türkoğlu: Çok kutuplu dünyada dış politika – Habererk, Güncel Son Dakika Haberleri
Yayınlama: 19.11.2024
3
A+
A-

ABD ve AB’nin zayıflamayı dengelemesi ve Çin’in özellikle ekonomik olarak güçlenmesi üzerine, tek süper gücün yani ABD’nin istediği sistemi yapabildiği tek kutuplu dünya sona erdi. Bugün itibariyle belki iki süper gücümüz yok ama ABD geçmişiyle mukayese edilemeyecek kadar zayıf. Hem bu zayıflık hem de Çin’in önderliğinde Avrasya Blokunun henüz yeterince güçlenememiş olması, diğer devletlere bağımsız dış politikalar uygulama imkanı sağlıyor. Diğer devletlerin bağımsız dış politikaları takip ederken ABD ve AB’yi daha da güçlendirirken, Çin’in güçlenmesini yavaşlatıyor.

görüntülerin bir bloka üye olmamaları veya blokların soğuk savaştaki kadar katı olmama stratejisi ve geçici ittifaklara yol göstermesi. Bir coğrafyada müttefik olan devletler başka bir coğrafyada rakip hatta düşman olabilirler. Çok kutuplu dış politikanın insanı anlayamayanlar olan biteni sağlıklı değerlendiremiyorlar.

İddiamızı örneklendirelim. Türkiye Libya’ya müdahale edildiğinde ABD ve İtalya tarafından desteklendi. Karşı tarafta Rusya, Fransa, BAE, Mısır ve Suudi Arabistan vardı. Sudan’daki iç savaşta Türkiye, Mısır ve ABD’nin bir tarafı Rusya ve BAE’nin diğer tarafı evli. Yemen’de başlangıçta iki taraf vardı. Suudi Arabistan, Mısır ve BAE mevcut rejimi, İran ve Rusya Husileri vardı. BAE ve Suudi Arabistan fikir ayrılıklarını koruyarak taraf sayısı üçe çıktı.

Orta Doğu’da ABD’nin en yakın müttefikleri olan Mısır ve BAE, BRİCS’e üyeler. ABD’nin Çin’in yerine üretim merkezi, Hindistan’da hem ŞİÖ’ye hem de BRİCS’e üye olmayı hedefliyor. Ambargoyu dikkate almadan Rusya’dan piyasadan ucuza petrol ve gaz alırken, Batıdan da silah alıyor. ABD’nin uydusu ile suçlanan Suudiler, İran’la Çin’in arabuluculuğunda anlaşma imzalıyorlar.

ABD; Kafkasya, Orta Asya ve Afrika’da Türkiye’yi sürdürmekken hemen sınırımızda bölücü örgütle iş birliği yaparak terör devleti kurmaya çalışıyor. Hemen her yerde rekabet eden Rusya ve ABD, Türkiye’ye karşı terörist oluşuma karşı operasyon yapmaya kalktığımızda birleşiyorlar. Bir ülkede Ukrayna’ya silah satarken, diğer ülkede Rusya’nın ambargodan daha az etkilenmesini sağlar.

Dört yıl önceki Türkiye, İran ve Katar arasında Suudi Arabistan, Mısır ve BAE’ye karşı iş birliği varken ve iki grup birçok yerde çatışma halindeyken bugün Türkiye ve Katar üç Arap ülkesinde çözülmüş ve birçok konuda mutabakat sağlamış durumda. Türkiye ve İran bazı bölgelerdeki rakipler bazı bölgelerde birlikteler. Türkiye ve Azerbaycan’ın geliştirdiği, ABD ve Rusya’nın Zangezur koridorunu en sert muhalefeti İran yapıyor. Öyle ki, Tahran, koridor savaşının nedeni ve İran’ın kırmızı çizgisi ilan etti.

Karabağ savaşında İsrail, Azerbaycan’a tam destek verdi. Bu nedenle Bakü’de İsrail’i Hizbullah ve HAMAS’la karşı karşıyaydı. Bu destekle aynı zaman diliminde Azerbaycan, İran ve Rusya, Kuzey-Güney koridorunu inşa edeceklerini ilan ettiler. Yani Bakü aynı anda İsrail ve ABD ile İran ve Rusya ile iş birliği yapıyor.

Kimin kiminle müttefik ya da rakip olduğu duruma göre değişen zamana göre değişiyor. Mesela 1. Karabağ Savaşında Ermenistan’ı destekleyen ABD ve Rusya, 2. Karabağ Savaşında Azerbaycan’a yol verdiler. ABD, Rusya Ukrayna’ya saldırana kadar Venezüella’ya çok katı ambargo uygulandı. Saldırıdan sonra petrol fiyatlarının kırılması diye ambargoyu etap etap gevşetti. Nihayetinde Venezuella kamuya açık olarak ABD’de benzin istasyonlarını açma hakkını tanıdı. Dört yıl önce Hafter’in en büyük düşmanı Türkiye’ydi. Bu yıl Hafter’in kontrol ettiği bölgedeki inşaat ihalelerinin neredeyse tamamını Türk şirketleri aldı. Hafter’in oğluna Ankara’da devlet reisi mezunu.

kısaca ifade edilmesi gerekirse, tek kutuplu düzen öldü. Tarihin sonu öldü. Medeniyetler çatışması öldü. BOP öldü. Gelişmeleri bu bileşenlerle değerlendirmeye çalışanlar yanlış düşerler. Diğer kutup tarafından dışlanan ve bu dışlanmışlıktan kurtulamayan İran gibi ülkeler dışındaki devletler, elbette dengeleri gözeterek kendi ulusal çıkarlarını veren politikalar takip ediyorlar. Asla ABD’nin sözünden çıkmazda olduğumuz BAE, Katar ve Suudi Arabistan bile yere geldiğinde Amerika’nın tam tersi istikamette hareket ediyorlar.

Türkiye, aşağı yukarı 1 profesyonel ürünler ekonomi. TDT, 2 profesyonel faaliyetler ekonomi. Bu büyüklüklerle ne büyük güçler ne kutupta olabiliriz. Bu nedenle ekonomiden dış politikayı takip etmekten kaçınmamalıyız. Osmanlıcılık, Siyasal İslamcılık, başka ülkelerin iç işlerine karışmamız ve devam etme çabaları, Türkiye’ye sadece zarar verir. Ekonomimizi büyütmeyi ve Türk resimlerini geliştirmeyi hedeflemeliyiz. Pragmatik dış politika takip konsepti. Herkesle ticaret yapmalıyız. Türkiye’nin 500 milyar dolar ihracat yapacak, yılda 100 milyon turist ağırlayacak ve 100 milyar dolar yurt dışı müteahhitlik geliri elde edebilmek için mevcut olan alt durumu iyi değerlendirmeliyiz.

Kaynak

Viyanablog Sitesinin Kurucusuyum.