İklim zirvesinin dün bitmesi gerekiyordu, birçok katılımcı ayrıldı. Ancak temel sorunlar hâlâ çözülmedi. Ev sahibi Azerbaycan’ın istediğini yapması durumunda genel kurul toplantısının o akşam karar vermesi bekleniyor.
Dünya İklim Konferansı’nın yaklaşık 30 saat uzatılmasının ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı, genel kurul toplantısında tartışmalı noktalara ilişkin kararların o akşam alınacağını duyurdu. İki hafta süren müzakerelerin ardından asıl soru hâlâ yoksul ülkelere yönelik iklim yardımının gelecek yıldan itibaren ne kadar artırılacağı.
Gelecek yıl iklim zirvesine ev sahipliği yapacak olan Brezilya hükümeti, yaklaşık 200 ülkeye uzlaşma çağrısında bulundu. Brezilya Çevre Bakanı Marina Silva genel kurul toplantısında, “Bir sonuca ulaşmalıyız! Karşılaştığımız acil durum göz önüne alındığında en azından kabul edilebilir bir sonuç.” dedi. Dayanışma ve güven, BM jargonunda COP (Taraflar Konferansı) olarak adlandırılan her iklim konferansının başarısının kaynağıdır.
Azerbaycan cumhurbaşkanlığının müzakereleri yürütme biçimine daha önce de sert eleştiriler gelmişti. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock (Yeşiller), Azerbaycan’ı petrol ve gazdan uzaklaşma kararlarını engellemek için “fosil devletlerle” çalışmakla suçladı. Her ne kadar ülkenin isminden bahsetmese de, bu açıkça öncelikle Suudi Arabistan’ı hedef alıyor.
Baerbock, “en yoksul ve en savunmasız ülkelerin sırtından” oynanan “jeopolitik güç oyunlarından” bahsetti. Öte yandan Paris İklim Koruma Anlaşması’nın 1,5 derece yoluna yönelme yönünde baskı yaptı. İklim değişikliğinin özellikle tehdit ettiği küçük ada devletlerinin temsilcileri de, başkanlığı, geçen yıl Dubai’de karara bağlanan fosil yakıtlardan vazgeçilmesi kararının karar metnine dahil edilmesi yönündeki taleplerini göz ardı etmekle suçladı. Diğer konulardaki kaygılarına da değinilmedi.
Gelişmekte olan ülkeler, kendi ülkelerinde iklimin daha fazla korunması için ödeme yapabilmek ve küresel ısınmanın ölümcül sonuçlarına uyum sağlayabilmek için yıllık toplam 1,3 trilyon ABD dolarına ihtiyaç duyduklarını bildiriyor. Bu, örneğin daha sık görülen kuraklıklar, fırtınalar veya seller anlamına gelir. Geçen hafta, bağımsız bir BM uzman grubu da dış yardım ihtiyacını 2030 yılına kadar yılda yaklaşık 1.000 milyar ABD doları, 2035 yılına kadar ise 1.300 milyar ABD doları olarak belirledi.
Konferansın aslında Cuma akşamı bitmesi gerekiyordu, birçok katılımcı yavaş yavaş ayrılıyor. Özellikle yoksul ülkelerden gelen delegeler uçuş ve otel rezervasyonlarını değiştiremiyor.
Yakın zamana kadar, konferans sırasında AB, Almanya dahil, ödemeye hazır olduğu herhangi bir spesifik meblağdan bahsetmemiş veya teklif etmemişti. Federal hükümet, trilyonlarca avroluk paranın artık bütçelerden gelmesinin tamamen gerçekçi olmadığını söyledi. Çin ve Körfez ülkeleri gibi ülkeleri de ödemeye çağırıyorlar. Şimdiye kadar geleneksel sanayileşmiş ülkeler her yıl 100 milyar dolarlık iklim yardımını harekete geçirdi.