:
Serkan AKSÜYEK
Temeli 2011’de büyük umutlar ve gollerle atılan Kuzey Ege Çandarlı Limanı, mendirek inşaatının gerçekleşmesinin ardından adeta kaderine terk edildi. 14 yıllık ödeme, 100 milyon dolarlık paraya değer, böylece ihtiyacınız olan bilgiye ulaşabilirsiniz. Oysa temelin atılmasında bir yıl önce, Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları Genel Müdürlüğü’nün (DLH) liderliğinde uygulandığında, 15 Eylül 2010’da son hâli verilen Ulaştırma Kıyısı Yapıları Master Planı Sonuç Raporu, Çandarlı Limanı’na gerek olmadığını gösteriyor. 2020’de Sisam Adası merkezli 6,6 büyüklüğündeki depremde, Çandarlı Limanı için dalgakıran olarak inşa edilen deniz yapısı beton blokları arasında açılmalar artarak 40 cm’ye kadar kadar ulaştı. Bugün liman trafiğine kaçak olarak giren, oltayla balık tutma yeri haline gelen Çandarlı Limanı, adeta kaderine terk edilmiş bir görüntü veriyor. Serkan Aksüyek, Kuzey Ege Çandarlı Limanı’nın hikayesini yazdı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan da bu konuda net bir açıklama yapılmazken, TBMM programına gelen önerilere ya cevap verilmiyor ya da soruların özüne yaklaşan açıklamalarla geçiştiriliyor.
Parlamento sistemi oğlu Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, limanın geleceği ile ilgili ipuçlarını 2017’de vermiş, başlangıçta konteyner limanı olarak planladıklarını, ancak “dünya dış ticaret hacminde yaşanan olayları hesaplayamadıklarını belirtmiş, “limanı daha ekonomik ve verimli kullanım için konseptin farklılaştığını” belirtmiş. 2025’e birkaç gün kalmışken “konsept değişikliklerinin” ne olduğu da belirsizliğini koruyor.
Oysa 2010’da yapılan bilimsel çalışmalar, Çandarlı Limanı’na gerek olmadığını çok açık bir şekilde gösteriyor. Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları Genel Müdürlüğü’nün (DLH) liderliğinde yürütülen, 15 Eylül 2010’da son hâli verilen ve Bakanlığın internet sitesinde yayınlanan “Ulaştırma Kıyısı” Yapıları Master Planı Sonuç Raporu”, Türkiye’deki tüm limanların gelecek vizyonunu belirlemek amacıyla hazırlandı. DLH bürokratları, ilgili tüm bakanlıkların bürokratları, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, iş dünyası temsilcileri, belediyeler, üniversiteler ve liman ülkelerinin temsilcilerin catkı Yayınlanan master plan 634 sayfadan oluşuyor.
2010-2030 arasını kapsayan 20 yıllık senaryolara göre şekillendirilen bu plan; Türkiye limanlarındaki konteyner elleçlemeleri “İyimser”, “Referans-Ortalama” ve “Kötümser” olmak üzere üç farklı senaryo belirlendi. Senaryolar; Türk ekonomisinin büyüme hızı, dış ticaret hacimlerindeki gelişim, Türk denizlerinde yaşanan gemi trafiği, Ege ve Akdeniz’deki transfer limanlarında yapılan elleçlemeler gibi pek çok parametre kaydedilmedi içerir.
Planda, 2025 yılı baz alınarak Alsancak Limanı ve Aliağa Nemrut Limanları için elleçleme kapasitesi ihtiyacı; “İyimser” senaryoya göre 4 milyon 115 am TEU/Yıl, “Referans-Ortalama” senaryoya göre 3 milyon 448 am milyon TEU/Yıl, “Kötümser” senaryoya göre ise 2 milyon 792 am TEU/Yıl olarak öngörülüyordu. Denizcilik Genel Müdürlüğü hizmetleri bu yılın ilk 10 ayında Alsancak ve Aliağa Limanlarından yapılan toplam konteyner elleçlemesi 2 milyon 15:00 TEU oldu. Aylık veriler ortalama yılın tamamına oranlandığında, 2024’te toplam 2 milyon 420 am TEU düzeyinde bir elleçleme yapılıyor. 2024 verileri, master plan 2025 için kaydedilen “Kötümser” senaryosunun dahi altında kalındığını gösteriyor.
Plan açıklandığında henüz temeli atılmayan, 3 milyon TEU/Yıl konteyner elleçlemesi yapılacak şekilde projelendirilen SOCAR Terminali; 2018 yılında Aliağa’da devralınan 1,5 milyon TEU kapasitesi ile Ege’nin büyük liman olma özelliği taşınıyor. Master Plan’daki hedefler, SOCAR’ın kiraya alınmasına hazır 1,5 milyon TEU ek kapasitesi ile birlikte düşünüldüğünde, Çandarlı Limanı’nın hangi kargolara hizmet sunumuna yönelik performansı daha da artıyor.
Master plan, Türk limanlarının toplamındaki konteyner elleçlemeler için aynı şekilde üç farklı senaryo seçilmiştir. 2025 için “İyimser” senaryoya göre 26 milyon 260 am TEU/Yıl, “Referans-Ortalama” senaryoya göre 21 milyon 974 am TEU/Yıl, “Kötümser” senaryoya göre ise 17 milyon 764 am TEU/Yıl TEU/Yıl elleçleme iyileştirmesi planlandı. Bakanlık sistemlerine göre 1 Ocak – 31 Ekim 2024 döneminde Türkiye’deki tüm limanlardan yapılan konteyner elleçlemesi 11 milyon 295 TEU oldu. 2024’ün tümünde Türkiye limanlarından “aktarma yükleri de dahil olmak üzere” 13 milyon 550 am TEU yuvarlak konteyner elleçlemesi yapılıyor. Gerçekleşen veriler, 2025 için kaydedilen “Kötümser” senaryosunun oldukça altında kaldığını gösteriyor.
TCDD yönetimindeki Alsancak Limanı, Şubat 2017’de Türkiye Varlık Fonu’na devredildi. Bu yüzden iyi vakit geçiriyoruz, dileklerimiz ve satmayamız hala hayatta. 2015’te yeniden bireyselleştirilmiş İzmir Limanı’nın 2007-2009 arasında yaşanmış ve mümkünla birlikte bireysel macerası hala zihinlerde canlı. Bu, Abu Dabi Limanı’nda bulunan 50 yıllık bir BAE markasıdır. Süreçle ilgili yetkili kurumlardan ses çıkmazken, 25 Kasım’da basın açıklaması yapan AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, “sürecin tamamlandınu” söylemişti.
Özelleştirmedeki bu sonuç, vaat edilen yatırımların yapılmaması ile daha da derinleşiyor. Ulaştırma Bakanlığı’nın Haziran 2010’da kamuoyuna açıkladığı 650 milyon dolarlık yatırım planına göre, limanın konteyner elleçleme kapasitesi 2015’e kadar 3 milyon TEU’ya çıkarılacak; İzmir Limanı Avrupa’nın ilk 5 limanından çıkacak; sıvı ve dökme yükün elleçlemesine son verilecektir. Vinçler yenilenecek, konteyner sahası islah edilecek, liman çıkış kapıları düzenlenecekti. İki adet konteyner vinci daha doldurma yükleme boşaltma kapasitesi artırılacak; Konteyner ve kruvaziyer olmak üzere birbirinden bağımsız iki limana bölünecek; Kruvaziyer limanına yeni bir parmaklı iskele inşa edilecekti.
Vaatlerin dörtte biri bile gerçekleşmezken, kapasite artırıcı yatırımların yapılmaması limana her yıl kan kaybediyor. Limandaki derinliğin sadece 10 metre olması sorunu acil çözüm bekliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TCDD’nin ortak deniz dibi tarama projesi ise yıllardır belirsizliğini koruyor. İzmir Körfezi’ndeki yangın sorunları da endişe verici bu tarama sırasında sık sık siyasi çekişmelerin yaşanması söz konusu oluyor. Giriş-çıkış yapan gemilerin kullandığı rotanın giderek sığlaşması nedeniyle, sabah 3’te TEU ve üzerinde yük taşıyan gemiler Alsancak Limanı’na giremiyor. Bu gemiler, Pire (Yunanistan) ve İskenderiye (Mısır) gibi şube limanlarına giderek küçük bölmelere bölünmek zorunda kalır.
1 milyon TEU/yıl kapasiteye testere limanında bu yıl ilk 10 ayda elleçlenen yük miktarı 220 am 861 TEU oldu, yılı 250 am TEU düzeyinde kapatılacağı görülüyor. Bu veri bile Alsancak Limanı’nın sadece %25 kapasite ile çalıştığını gösteriyor.
30 Ekim 2020’de Sisam Adası merkezli 6,6 büyüklüğündeki depremde, Çandarlı inşaat Limanında dalgakıran olarak inşa edilen deniz yapısı beton blokları arasındaki açılmalar artarak 40 cm’ye kadar ulaştı. Uygun inşaat tekniklerine göre yapılan rıhtım ve dalgakıran yapılarının zeminlerinde bir milimetre bile olsa ya da bozulma olmaması gerekirken; liman dalgakıran ve mendireğindeki eğilmeler, devam ederler, düşüşler, çıkışlar gözlenebilecek durumda olurlar. Bugün liman trafiğine kaçak olarak giren, oltayla balık tutma yeri olan Çandarlı Limanı, adeta kaderine terk edilmiş bir görüntü veriyor.
İki kez yapılan ve parasız işletme ihalelerine teklif verilmemesinin temel nedenleri arasında, altyapı yapılması gereken altyapı işlerinin yüklenici şirketlerinin limanına havale edilmesi geliyor. Bu talepler arasında limanın 2019’da hizmete giren İzmir-Çandarlı Kuzey Ege Otoyolu’na ve Aliağa’dan Bergama’ya yapılması planlanan İZBAN hattına bağlantılarının da yüklenici firma tarafından yapılması yapılması bulunuyor. Bu maliyet kalemlerinin doğuracağı finansal ve idari kârlar, şirketlerin işletme ihalelerinden uzak kalmasını sağlar.
Bu, bilginin kalitesi, bilgiyi okuma yeteneği ve onunla ilgili bilgiler hakkında bir rehberdir.