Konrad Adenauer Vakfı’nın Tiflis’teki Gürcistan ofisi başkanı Stephan Malerius, ORF.at ile yaptığı röportajda, hem kısmi yeniden sayımın hem de soruşturmaların “bu seçimi uluslararası alanda meşrulaştırma çabaları” olduğunu söylüyor. Malerius, seçim komisyonu ve savcılığın “kesinlikle hükümete bağlı olduğunu, yalnızca talimatlar doğrultusunda hareket ettiklerini” söyledi. “Bağımsız bir seçim komisyonumuz yok, burada bağımsız bir yargımız yok” diyor.
Savcılık Çarşamba günü yaptığı açıklamada, hükümeti eleştiren Başkan Zurabishvili’nin Perşembe günü kendisinin de ileri sürdüğü iddiaları incelemek üzere sorgulanmak üzere “çağrıldığını” söyledi. Başkan, açıklanan sonucu “Rusya’nın özel operasyonu” biçimindeki müdahaleye bağladı. Savcılık, Zurabishvili’nin elinde “olası sahtecilik kanıtları” bulunduğunu varsaydığını belirtti.
Gürcistan uzmanı, hükümetin bu seçimlerin uluslararası meşruiyetine kesinlikle ihtiyacı olduğunu, bu nedenle her şeyin şeffaf olduğu ve saklayacak hiçbir şeyin olmadığı izlenimini vermek için yapıldığını söylüyor. Uluslararası toplum, dolandırıcılık iddiasının “muhalefet ve bağımsız seçim gözlemcilerinden gelen dezenformasyon ve propaganda” olduğu konusunda bilinçlendirilmelidir.
İktidardaki Gürcü Rüyası partisinin temel endişesi, seçimi hem halkın önünde hem de dışarıdan, her şeyden önce AB önünde meşrulaştırmaktır. Malerius, ORF.at’a yaptığı açıklamada, bunun önemli olduğunu, çünkü Gürcistan’ın AB ile işbirliğine bağlı olduğunu söyledi. Aynı zamanda muhalefetin asıl amacı da tam da bu meşrulaştırmanın içeriden ve dışarıdan engellenmesidir.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve NATO’nun seçim gözlem misyonu da resmi sonuçla ilgili şüphelerini dile getirmişti. İddialar daha çok oyların sayımına yönelikti; daha ziyade seçim kampanyasındaki eşitsiz koşullar, muhalefet partilerine yönelik saldırılar, oy satın alma ve seçmenler üzerindeki baskılar hakkında şikayetlerde bulunuldu.
Bazı AB hükümetleri oylamadaki “usulsüzlükleri” eleştirdi. AB Konseyi Başkanı Charles Michel, dolandırıcılık iddialarının “hızlı, şeffaf ve bağımsız” bir şekilde soruşturulması çağrısında bulundu. Seçimin ardından ABD Başkanı Joe Biden, “seçmenlerin sindirilmesinden” “derin endişe duyduğunu” dile getirdi ve Gürcistan’da demokrasi açısından aksilikler yaşanabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Seçim komisyonu neredeyse tüm oyları saydıktan sonra, giderek otoriterleşen ve dikkatini giderek Rusya’ya çeviren Gürcü Rüyası’nı yüzde 53,9 oyla kazanan ilan etti. Avrupa yanlısı muhalefet ittifakının oy oranı yüzde 37,8 civarında olacak. Malerius, seçim sahtekarlığı suçlaması söz konusu olduğunda muhalefetin kendisine atfedilmesi gereken oyların yüzde on ikisinden bahsettiğini söylüyor; bu da yaklaşık 250.000 ila 300.000 oya karşılık geliyor.
Ancak seçimde yolsuzluk iddiası söz konusu olduğunda, uzman “şu anda kimsenin buna dair bir kanıtı olmadığını” söylüyor; eğer varsa, bunun artık sağlanması gerekir; sivil toplum, muhalefet ve seçim gözlemcileri şu anda bu konu üzerinde çalışıyor; . “Şu anda pek çok şey bu kanıtlara bağlı.” Çünkü AB ancak gerçek kanıtların olması durumunda seçimi gayri meşru olarak nitelendirebilir.
Hükümete yönelik eleştiriler şu anda Brüksel’den geliyor. AB Komisyonu Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Gürcistan’ın 2023 sonunda AB’ye aday ülke olmasından bu yana “geriye doğru önemli adımlar” attığını söyledi. Hükümetten bir kez daha tartışmalı iki yasayı geri çekmesi istendi: STK’ları ve medyayı kısıtlayan “ajanlar yasası” ve cinsel azınlıkların haklarını kısıtlayan LGBTQ yasası.
Komisyon, “AB, Gürcistan nüfusunun büyük çoğunluğunun istekleri doğrultusunda Gürcistan ile ortaklığı daha da derinleştirmeye kararlıdır” dedi. “Gürcistan, AB yolunu tehlikeye atan mevcut yaklaşımından sapmadığı sürece (…), Komisyon Gürcistan ile müzakerelerin başlatılmasını tavsiye edecek konumda olmayacaktır.”