Alaska’da 12.000 Yıllık Kurt Kalıntısı İnsan Etkileşiminin İlk İşaretlerini Gösteriyor

Alaska’daki Swan Point arkeolojik alanında ortaya çıkarılan 12.000 yıllık köpek bacak kemiği, insanlarla kurtlar arasındaki erken dönem ilişkiye dair yeni bilgiler sağladı. Bu antik kemiğin analizi, balık ağırlıklı beslenen kurda benzer bir hayvanı ortaya çıkardı; araştırmacılar bunun insan etkileşiminden etkilenmiş olabileceğine inanıyor. Bu keşif, hayvanın kasıtlı olarak mı beslendiği yoksa insan yerleşim yerlerinden mi toplandığı konusunda ilgi çekici soruları gündeme getirdi ve evcilleştirmeye yol açmış olabilecek karmaşık dinamiklere bir bakış sundu.

Analiz ve Çalışmadan Elde Edilen Bulgular

Science Advances dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, DNA analizi hayvanın annesinin kurt olduğunu doğruladı. Bununla birlikte, kalıntılar üzerinde yapılan kimyasal izotop testleri, hayvanın diyetinin yarısından fazlasının somondan oluştuğunu gösterdi; bu, genellikle bizon veya kemirgenler gibi karada yaşayan avlara bağımlı olan yabani kurtlar için alışılmadık bir bulgu. Alaska Fairbanks Üniversitesi’nden arkeolog Dr. Joshua Reuther’in de aralarında bulunduğu araştırmacılar, bu beslenme değişikliğinin yerel insan popülasyonlarıyla daha yakın bir ilişkiye işaret edebileceğini öne sürdü.

Benzer bulgular, bir anne ve fetüsünün kalıntılarının somon tüketimine dair kanıtlar gösterdiği yakındaki başka bir alan olan Hollembaek Tepesi’nden de bildirildi. Arizona Üniversitesi’nden antropolog Dr. François Lanoe, New York Times’a, fetüsün hamile kaldığı kış aylarında somon balığının doğal olarak mevcut olmaması nedeniyle bu diyetin muhtemelen insan etkisini yansıttığını belirtti.

Erken Evcilleştirme Tartışmaları

Bulgular insan katılımını öne sürerken, araştırmacılar etkileşimin erken evcilleştirmeyi temsil edip etmediği konusunda bölünmüş durumda. Chronicle Heritage’da insan-hayvan ilişkileri uzmanı Dr. Angela Perri, New York Times ile konuşurken, keşfi “çöp yığını hipotezi” ile ilişkilendirdi ve kurtların insanların gıda atıklarını toplamış olabileceğini öne sürdü. Dr. Reuther ve Dr. Ben Potter gibi diğerleri, izotopik kanıtların insanlar tarafından kasıtlı beslenmeye işaret ettiğini savunarak bu teoriye karşı çıktılar.
Köpek Ortaklıklarının Kültürel Bağlamı

Yerli halkların bakış açısından köpekler, zorlu ortamlarda hayatta kalmayla derinden bütünleşmiş rolleriyle ortaklar ve manevi müttefikler olarak görülüyordu.