Adana daha küçük bir ekonomi ve büyük bir şehir

Adana daha küçük bir ekonomi ve büyük bir şehir
Yayınlama: 21.10.2024
3
A+
A-

:

Eray ŞEN / ADANA

Adana Genç İş İnsanları Derneği’nin (ADANAGİAD) ev sahipliğinde yapılan ‘2025 Ekonomisinde Bizi Neler Bekliyor’ konulu toplantıda, Ekonomi Gazetesi yazarları ile iş dünyası temsilcilerini buluşturdu. Ekonomik ve ekonomik olarak dikmek, riskin ve sağlık kaybının önüne geçmek mümkün olacaktır.

Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz ve Genel Koordinatörü Vahap Munyar’ın konuk olduğu toplantı Sheraton Oteli’nde gerçekleşti. Toplantıya Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Sönmez, Adana Ticaret Odası (ATO) Başkanı Yücel Bayram, Çukurova Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (ÇUKUROVA SİFED) Başkanı Berman Mantı, İAD Başkanı Ali Can Boğa ve dernek Üyeleri ile herkes katıldı. Konuk gazeteciler, kadınların sorularını yanıtlarken, Türkiye ekonomisinin artıları ve eksileri farklı boyutlarıyla ortaya çıktı.

ADANAGİAD Başkanı Boğa, konuşmasında son yıllarda yaşanan iç ve dış olaylara bağlı ekonomik durumu değerlendirdi. Pandemi sürecinde, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısı, son olarak İsrail’in bölgesel ülkelerinin içine alan saldırılarının, küresel ekonomik uçakta olduğu ana kadar Türkiye’de de derinden hissedildiğini vurgulayan Boğa, “Çin ve ABD arasında yaşanan gerginliklerin de dahil olarak anlatıldığı belirtiliyor. gerekirse, tüm bunların ciddi biçimde yaşandığını görüyoruz. Ekonomideki yüksek enflasyonist ortam, sıkı para politikaları, döviz kurunda yaşanan gelişmeler ve buradaki faiz tablosunun bütünleştirilmesi gereken konular” dedi.

Boğa, 2023’ün Türkiye ekonomisinde son 6-7 yıldır tercih edilen makro politikaların yönlerinde değişiklik gösterdiği bir yıl dikkat çekerek şöyle devam etti:

“Ekonomi yönetiminin yeniden geleneksel politikalara dönüştürülmesiyle yeni bir süreç girilmişti. Elbette politikalarda yaşanan bu döngünün de yayını. Risk primleri düşerken, sıkı para politikalarıyla beraberlik hedefi olarak konulan enflasyonla mücadele adımları, enerjiye erişimdeki sorunlar da yansıtılıyor. Merkez Bankası rezervlerindeki yükselişi, uzunca bir ödemeler dengesi baskı altında kalan ülke ekonomisinin döviz işlemlerini rahatlatmış olabilir ama iş dünyasındaki bileşenler olarak bizlerin de çok sorunları, ihtiyaçları ve ihtiyaçları var. Belirsizliğin ortadan kalktığı, risklerin en aza indirildiği, öngörünün arttığı, refah seviyesinin yükseldiği bir atmosferin hayati derecede önem taşıdığını vurgulamak istiyoruz.”

Mantı: STK’lar sorunu ortaya çıkarılabilir uyarlanabilir

Bünyesinde Adana ve Mersin dünyasında temsilciler bulunan ÇUKUROVA SİFED’in Başkanı Berman Mantı, bölgesel olarak atılması gereken adımları ve buna yönelik başlatmaları çalışmalarını anlattı. Adana ve Mersin’de 13-14 derneği bir araya getiren bir federasyon özeti, Türkiye’deki 26 bölge federasyonu arasında bulunduğunu aktaran Mantı, “STK’lar çok önemli, çünkü fark edilemeyen bir I, kapatılamayan bir yarayı STK’lar daha önceden fark ederek Toplumun belli ölçüde izdüşümüne etki sağlamak amacıyla bazı çalışmalar yapmak zorunda” dedi. Mantı, Adana’nın göç sorununa da değinen Mantı, “Nitelikli göç dağılımı, niteliksiz göç alan kentimizde, değerli insanların Çukurova’da kalması kente değer yaratması, bu kent için üretmek, kalkınmayı öncelemesi, bizim için çok önemli” diye konuştu.

Türkiye’nin genel ekonomi tablosunu bazı verileri baz alarak yorumlayan Mantı, şu değerlendirmeyi yaptı:

“TÜİK 2024 ocak ayına göre bilgilere göre yaklaşık 2 milyon 150 am isletme var. Detayların yaklaşık yüzde 87.5’i mikro isletme; bundan kasıt; Burası 10 mil uzakta ve bu şekilde 10 kilometre uzağa gidebilirsiniz. Aslında orta gelir tuzağı dediğimiz, isletmelerin kendini büyütmemesi dediğimiz şey bu. O nedenle buralara çalışılmalıdır. Biz bunu dert edindik ve ağ işini artıralım düşünceleriyle çalışma başlattık. Federasyon içerisinde öncelikle ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmeden önce.”

“Verirken kart, iş utangaçlığı var”

İş insanlarının karşılıklı iletişimini artırma istediklerini belirten Mantı, buna yönelik hazırladıkları proje hakkında şu bilgileri verdi:

“Plantılarda bir araya geliyoruz, kartlarımızı uzatıyoruz ama işlerimizi konuşamıyoruz ya da detaylandıramıyoruz. Kart vermekten iş utangaçlığı var, iş konuşmayı ayıp sayıyoruz. Burada bir ağ iş kulübü var. Dijital anlamda herkesin diyalog haline gelmesi, parçaların ilgili kampanya süreçlerini sürdürebilmesi ve alışverişin gerçekleşmesi adım attıkta. Artık bölgesel kalkınma için birlikte iş yapmak durumundayız. Kendi tedarik ağımızı, kendi bölgemizden seçmek diye bir alternatifimiz olsun istiyoruz.”
Berman Mantı, ÇUKUROVA SIFED Business Network Club’ın lansmanını 21 Ekim’de yapacaklarını sözlerine ekledi.

Dr. Oğuz: İş dünyasında ‘hayatta kalma kasları’ geliştirildi

Dr. Şeref Oğuz, ekonomide iyileşmenin sağlanması gereken 2024’ün ‘harcandığını’ ifade ederek, “Bu yılı, Türk iş dünyasının hayatta kalmanın korunduğu bir yıl yaşadı. İş dünyası bu dönemde inanılmaz derecede gelişti, bunları ‘hayatta kalma kasları’” kullandı. Dr. Oğuz, şöyle devam etti:

“Bu yılı kaybettikce, daha büyük adımlar atılabilirdi. ‘Kamuya daha fazla nasıl daha fazla gelir elde edilebilir sıralaması’ oldu. Ancak bebeğiniz varsa ne demek istediğinizi anlayacaksınız. Şu anda en iyi çeviren bir ekonomi yönetimi var. İş dünyasında ‘bu faiz ile nasıl başlıyor, ihracat yapamıyorum’ diye düşünüyor.”

“2025 gelecek yıl olacak”

Ekonomide yaşanan problemli sürecin gidişatına değinen Dr. Oğuz, şöyle konuştu:

“Bir kere yatırımlardan vazgeçtik, vizyonu kaybettik. Sonra da ‘kar’ımızdan vazgeçtik. Geldiğimiz parça, işçiyi koruyana kadar dayandık. ‘Düzeltme yılı’ olması gereken 2024 ‘hayatta kalma yılı’ oldu. 2025’de enflasyon karşıtı politikaların sözlerinden öze dönüş kuleleri, uygulama halinde çok da yanabilecek. OVP diye bir masal açıkladılar; 2025 yılında büyüme yüzde 4, enflasyon ise yüzde 17,5 olacak diyor. Bunlara inanılmıyor. Kamu gelirlerini arttırırken ENAG enflasyonu, ödemelerinde TÜİK’in beklenen enflasyonunu kullanıyor. Allah’tan olan dünyanın feraseti var. 2025’in ‘sandık yılı’nda büyümekte olduğumu düşünüyorum. Bir anayasa talebi var, bir referandum sanıldığı bekleniyor, çünkü çok fazla dillendirmeye başlandı. Sandık olan yerde geçici bir rahatlama olur, cebinize paralar girer. Asgari ücretini artırırsınız, kaşıkla verirsiniz, sonra onu kepçe ile geri alırsınız.”

Güldağ: Özel sektörde kamunun yükü artıyor

Ekonomi YK Başkanı Güldağ, Merkez Bankası’nın faiz indirimi yapılmaması konusunda şu değerlendirmelerde bulundu:

“Benim izlerime göre, şubatta bir faiz indirimi yavaş yavaş gelecek. Merkez Bankası zaten son anda kararla kasımın kapısını kapattı, aralık da zor görünüyor. Özel sektör kamunun faiz yükü artıyor. Bir an önce enflasyonu düşürerek, buradaki maliyetleri aşağı çekmekten hiçbir şansımız yok.”

Ekonomi yönetiminin süreçte hangi politikaları uygulayacağını, hala bir soru işareti olduğunu ifade eden Güldağ, şunları kaydetti: “Birikmiş riskler dediğimiz hikaye, bir hata değildi, tercihti, onu tanıtmalıyız. Türkiye ekonomisi için kötü oldu, ayrı bir mesele ama bir politika uygulandı. Bu siyasetin önemli olduğu anlamına mı geliyor? Nedeni, çünkü çok ciddi bir şekilde ödemeler tazminatı, ‘döviz bitti’ yıkılmasıydı. Olduğu için şu anda birleştirilmesi hedeflenen, dışarıdan para getirmek. Dışarıdan para getirip, buruda dengeleri biraz daha oturtmak ki; dolayısıyla 2025’te gerçekleşen, koşullar çok zorlu eğitim. Ortamda hiçbir seçim meydana gelmeyecek bir durum yok. Kurlardaki baskı 2025 boyunca devam edecek. Çünkü dişarıya dönük bir denklemin önemli parçası. Bunu hem enflasyonu düşürmede kullanılanlar, hem de dışarıdan para gelmesi, ‘carry trade’ denkleminin kurların üzerinde baskı yapmaya devam edebilmesi devam edecekler gibi görünüyor. 2025’in en az ilk dört ayı sıkıntılı geçecek. Sanayici, üretici, çiftçi, hepsi bu süreci sıkıntılı geçirecekler. Para desteklenecekler. Ama gelecek mayıstan sonra bir kredi hazırlığı diye düşünüyorum.”

Güldağ, 2025 yılını yatırım bütçesini dikkate alarak şu şekilde yorumladı: “Asıl bakılması gereken yer yatırım bütçesi; 2024’te 1 spor salonu 590 milyar liraydı, 2025’te ise 1 spor salonu 570 milyar liraydı. Yani bu senenin bile altında görünüyor. Bu da yatırımlarda ciddi bir çılgınlığın yaşandığını gösteriyor.”

TORKONFED Başkanı Sönmez: Sivil toplum bir akademisyendir

DOOR CONFED yaklaşık 20 yıl önce kurulurken, ADANAGİAD’ın da bunda lokomotif derneklerinden bir tanesi olduğunu anlatan Sönmez, “Ben de geçtiği gün bu yana bu camianın içerisindeyim, her zaman söylerim; ADANAGİAD bir akademi ve bu akademisinin içerisinde olması gerekiyor. Sivil toplum bir akademi, her yerde bunun içerisinde olmak lazım” dedi. Sönmez, sivil toplumun genişlemesine dikkat ederek, “Özellikle 15-30 yaş arası seçenekleri Genç TÜRKCONFED adı altında topluyoruz. Ayrıca, eğitimden çok konuşmamız gerekiyor. Kullanılabilecek bir sistem oluşturmak için kullanılabilecek bir sistem de vardır.

DOOR CONFED’in kayıtlı beş federasyon, ve yaklaşık 40 dernekten oluştuğunu vurgulayan Sönmez, “Bugün 31 federasyonun 26 bölgesel tamamıyla örgütlenmesini tamamlamış ve 370’e yakın, 100 bin şirket temsili olmayan bir kurum haline geldi” bilgisini verdi.
Sönmez, Ekonomide Nobel Ödülü alan Daron Acemoğlu’nu kutlarken, şu yorumu yaptı: “Aslında Nobel’i kapsadığı bilgiler, söylenecek sözün son noktası olduğunu düşünüyorum.”

Kaynak

Viyanablog Sitesinin Kurucusuyum.