Adalet Bakanı Tunç’tan Özgür Özel’e: Karalama siyaseti kullanarak milletten destek bulamazsınız

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Kastamonu Merkez İlçe Başkanlığı 8. Olağan Kongresi’ne katılmak üzere Kastamonu’ya geldi. Kastamonu’da ilk olarak Vali Meftun Dallı’yı makamında ziyaret eden Bakan Tunç, ardından Hüsnü Tandoğan Spor Salonu’nda düzenlenen kongreye katıldı.

Kongrede konuşan Bakan Tunç, “Kastamonu, Selçuklular’dan, Osmanlı’dan gelen bir medeniyet şehridir. Şehit Şerife Bacı’nın memleketidir. Kastamonu, kahraman bir şehirdir. Halime Çavuş’un memleketidir. Kastamonu, her yönüyle tarih kokan bir şehirdir. Hayatımın en güzel yıllarında Kastamonu’nun sokaklarında geçti. Buraları unutmamışız. Kastamonu, iktidarımız döneminde oldukça gelişti. Özellikle Tahsin Babaş döneminde belediye hizmetlerinde çok fazla hizmet kazandı. Tarihi evler yeniden hayata geçirildi. Kastamonu, doğa harikası bir şehirdir. Kanyonlarıyla, şelalesiyle, cam temizleyicileriyle gerçekten ulaşılan değerde bir şehirdir. Sahildeki güzellikleri ve Ilgaz Dağı’ndaki güzellikleriyle Kastamonu, hem tarihi hem kültür şehri hem de turizm şehridir. İnşallah Kastamonu’ya daha güzel eserler kazandırma gayreti içerisinde olacağız” dedi.

“Laiklik, din ve vicdan özgürlüğüdür”

Yenilenen teşkilatlarıyla birlikte 2028 yılına daha güçlü hazırlanmalarını sağlayan Bakan Tunç, “Bundan hiç şüphemiz yok. AK Parti bir millet hareketidir. AK Parti milletin talebiyle kurulmuş bir partidir. İstanbul’un CHP yönetiminde yaşanılmaz hale gelen şehri 4 yıl gibi kısa bir süre içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan yaşanabilir hale geliyor. Suyu akmayan, çöpü toplayan, İSKİ skandallarıyla, yolu olmayan, çamurdaki bir İstanbul’u 4 yılda yeniden imar etmiştir. Bu başarıyı gören milletimiz Tayyip Erdoğan bir parti kurarsa ve başına geldiğinde bu ülkeyi kurtarsa ​​kurtarsa ​​o kurtarır demiş, adeta AK Parti’nin kurulmasını talep etmiş, zorlamış, kurdurmuştur. Üstelik 2001 yılında AK Parti kuruldu. Kurulduktan 14 ay sonra iktidar tek başına geldi. Kurulurken tabii ki vesayetçi anlayışlarla da karşılaşılmıştır. Darbeci anlayışı istememiştir. AK Parti’nin önü kesilmek istenmiştir. Buna rağmen tek başına iktidara gelen AK Parti ile yeni bir dönem başladı. 81 vilayetinde hiçbir ayrım yapılmadan, icraat köyleriyle genişletilerek her yerde üretimle donatılmaya başlandı, 90’lı yıllarda çekilen sıkıntıları tek tek ortadan kaldırıldı kaldırmaya çalışırken yine vesayetçi anlayışlara girmiş, 367 krizi, Cumhuriyet mitingleriyle ülkenin önünü kesmeye çalışmıştır. Cumhurbaşkanlığı seçimleri mecliste krize dönüşmüştür. Değişiklik tarafından meclisteki seçimler iptal edilmiştir. O zaman millete devam edilmiş, CHP ‘Hayır millete de gitmedim, millette seçememiş’ demiştir. Millet yanlış adamları seçmiştir. Hayır propagandası yapmışlardır. 2007 yılında yapılan referandumda milletimiz ‘bundan sonra Cumhurbaşkanını ben seçeceğim, bu tartışmaları bir daha istemiyorum’ demiştir. Yüzde 34 ile iktidara gelen AK Parti, oyunu yüzde 47’ye çıkarmıştır. 2008 yılına geldiğimizde AK Parti’ye laikliğe aykırı eylemlerden dolayı kapatma davası açılmıştır. Bugün Milli Eğitim Bakanımıza sataşanlar, laiklikle ilgili sayıları eleştirenler, daha dün Mecliste, okullarda, üniversitelerde başörtüsü serbest olsun diyen kanuna Mecliste ‘evet’ diyen 411 ele, ‘411 el kaosa uyandı’ diyen ya da günün temeli değil miydi? Laiklik, din ve vicdan özgürlüğüdür. Herkesin inancında, düşüncelerinde serbest olması. Laikliğin yanlış saklanması sonaen bir iktidarz. Bu nedenle milletimizden 22 yıl destek alıyoruz” diye konuştu.

“Sonunuz CHP’nin eski genel başkanı gibi olur ama kalmak istemiyorlar”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e eleştirilerinde bulunan Tunç, “Herkes’in inandığı gibi yaşadığı, herkesin düşüncelerini aktarabilecek. Biz, reformcu yaşadığımızdan, özgürlükçü olduğumuzdan, hukuk üstünlüğünü savunduğumuz için, biz demokrasiyi savunduğumuz için, biz icraatçı bizde için 22 harf bu yana iktidardayız Milletin sesimiz için iktidarda bizi koruyorlar aldığımız için iktidarda kalıyor, AK Parti eser siyaseti yapıyor, AK Parti karalama siyasetine hayır diyor. var, ne akılları var. Sürekli bu ülkelerde yer almış, milletin sevdalısı bir lidere siz her gün hakaret ediyorsunuz işte sonunuz CHP’nin eski genel başkanı gibi oluyor bir yere varılamaz. Milletin siyasetine sıcak bakmaz, bu sizi bir yere getirmez. Başkanınıza bakın, bugün aynı durumda düşmeyin diyoruz. Bu sefer diyorlar ki ‘Adalet Bakanı olarak siz bunları nasıl söylüyorsunuz. Siz, bize yargı sopasını mı gösteriyorsunuz.’ Hayır diyenler, o ifadelerin, o kabul edilemeyecek çirkin sözlerin, suç örgütü yapıp yapmadığına karar verecek olan bu ülkenin bağımsız ve bağımsızların yargılanmasıdır. Siz, karalama siyasetini milletten destekleyemezsiniz. O nedenle siyasette başarılı olamazsınız. O nedenle sonunuz CHP’nin eski genel başkanı gibi oluyor ama kalmak istemiyorlar. Çünkü onlara gelmiyor, çünkü eser üretme gibi, çünkü icraat yapmak gibi bir dertleri yok. onların dertleri hep buna karşı gelmek, rahmetli Menderes’in yaptıklarına neler dediler. Merhum Menderes, 27 Mayıs Yassıada mahkemesinde yaptığı açıklamada, ‘CHP’nin yaptığı çalışmalara bu şekilde bakmadılar’ demedi mi? ‘Bu ülkenin kalkınmalarına bir gün parlamadılar’ demedi mi? Bu Yassıada düzeni aynı, maalesef değişmiyor. Biz eser üretiyoruz, biz icraat yapıyoruz. 2008 yılında kapatmanın seviyesinden geri döndük. 2012’deki MİT krizinin ardından Gezi olayları. Sokak darbesi ile iktidarı düşürmeye kalkışanlar, başaramadılar. 17-25 emniyet-yargı darbesiyle iktidarı düşürmeye çalıştılar, başaramadılar. 2015’te terörü azaltarak ülkelerde bir kaos ortamı oluşturma çabasında oldular, yine başaramadılar. 15 Temmuz hain FETÖ’nün kalkışması ile bu ülkenin kutlu yürüyüşünü sona erdirip, dışarıda olanların bölgesel planları gerçekleştirmeleri, Ortadoğu’daki enerjiye hakim olmak için uygun bir Yönetimin oluşturulabilmesi için asker kılığına giren teröristler milletin üzerine silah çektiler. Milletimiz ve gece öyle bir kahramanlık gösterdi ki, Şerife Bacı, Halime Çavuş meydanlara koştu. O geceyle lider darbecilere karşı durdu ve karar verilmek istenen Türkiye’yi aydınlara taşıdı. Simdi sıra enflasyonda. 2002’de çift haneli dağıtım enflasyonu nasıl tek haneye düşürdüysek yine tek haneye düşüreceğiz. Emeklimizin, işçimizin, memurumuzun kazancını artırarak yolumuza devam ediyoruz. AK Parti eser siyaseti yapmaya devam edecek. AK Parti hep önce insan dedi. İnanı destekliyorye devam ediyor. Hiçbir ayrım gözetmeksizin, kalkınmanın çabası içerisinde kaldık. Ayrım mıydık hiç? Havalimanı sırasında Hakkari’ye de yaptık, İstanbul’a da yaptık. Baraj yaparken Kastamonu’ya da yaptık, Sinop’a da yaptık. Üniversite öğrencileri orada Ardahan’a, Muğla’ya orada geldik. Bölünmüş yolların gitmediği bir memleket kaldı mı? Hiçbir ayrım yapmadan ülkesinin her köşesine yatırım yaptık. AK Parti’nin önemli özeliği ayrım yapmaması. Doğudan batıya, kuzeyden güneye kadar her yerde ürünler ürettik. Eserler milletimiz için 22 yıldır iktidarda kaldı. 2028 geldiğinde milletimiz yine icraata, esere evet anlatırken, karalama siyasetine, boş depolarda yağışlar uygulandığında, Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin yaşadığı, Cumhur İttifakı döneminde” şeklinde

“Anayasamızda darbeci anlayışa fırsata dayanabilirlik reformları hayata geçirilebilir”

Türkiye’nin bir ülkede fiziki kalkınmasını sağlarken, bir yandan demokrasisini güçlendirdiklerini belirten Tunç, “Darbelere karşı daha dayanıklı hale geldiklerini dile getirdi. Vesayetçi anlayışı tarihe gömdük. Hak arama sonuçlarını genişletmektik. Kişisel korunmaya karşı koruma maddelerinin darbe anayasasında yoktu. İçeriğindeki tüm anayasalarımıza destek ile arttırıldık. Anayasamızda, bundan sonra darbeci anlayışa uygunluğun kalıcılığı reformları hayata geçirilir. Hakimler savcılar kurulu, anayasa mahkemesinin yapısı, milli güvenlik örgütünün yapısı demokrasi hukuk devleti ilesine uyarlandı. Anayasamızda darbeciler yargılanamaz diye bir madde vardı, kaldırıldık. 12 Eylül darbecileri ahir ömürlerinde milletin rahatlığında yargının rahatlığına borçlu oldukları hesaplardan faydalandı”.

“Türkiye Yüzyılı’na yeni bir anayasayla başlıyoruz”

Ülkede demokratik, sivil bir anayasayla Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceklerini söyleyen Tunç, “Tabii ki bu bir uzlaşmayla olacak şey. Meclisteki siyasi partilerimizin bir araya gelerek ‘biz bir toplum toplumu yapmamız’ gerekiyor. ‘Biz herkesi kucaklayan, onun düşüncelerini temsil eden, ayrı gayrımız olmayan bir anlayışla yeni bir anayasayı yapmalıyız’ diyen parlamenterler, diyen partiler milletin gönlünde taht kurar. Ama buna karşı çıkanlar 2028’de konulacak sandıkta da milletten sinyali alır. İnşallah böyle bir olumlu tabloyu Mecliste sergiler ve Türkiye Yüzyılı’na yeni bir anayasayla başlarız” dedi.

“Terörsüz bir Türkiye’yi, umarım Türkiye Yüzyılı’nın hep beraber beraber bu adımı atarak yola devam ediyoruz”

Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin Türk olduğunu belirten Bakan Tunç, şu ifadelere yer verdi:

“Dolayısıyla burada hiçbir ayrım yapmadan iç cephemizi güçlendirerek, umarım yaygınlığın birlik beraberliği daha da kuvvetlendirerek terörsüz bir Türkiye’yi Türkiye Yüzyılı’nın hep beraber bu adım atarak yolumuz devam ediyor. Bundan da hiçbir şüphemiz yok. Bunu başardığımız zaman Türkiye daha güçlü olacak. Dünya mazlumunun daha güçlüsünü savunacağız. Dünyadaki haksızlıklara daha çok karşı gelecek. Bu, Filistin’deki mazlumun özgürlüğünü savunabilen, dik duran ve ‘Dünya 5’ten büyük’ ​​diyebilen dünyada kaç lider var. Hakkaniyeti savunan ve dünyadaki lider lider. O Türkiye için büyük bir avantaj. Umarım 2028’e doğru yolda bu avantajı en iyi şekilde kullanarak Türkiye’yi terörden arınmış, her türlü şiddetten arınmış, insanlarımızın huzurlu bir şekilde geleceğe yönelik bir Türkiye’yi inşa etmek dileğiyle.”

Konuşmasının ardından AK Parti Merkez İlçe Başkanı Şenol Kızılabdullah, Kastamonu’da eğitimi gören Bakan Tunç’a okulda gittiği fotoğrafı ile diplomasını hediye etti. Bakan Tunç, okulda kaldıkları fotoğrafın kendisinde dahi olmadığını belirtti. Bakan Tunç, Avrupa ve dünya şampiyonlarında başarılı olan sporculara plaketini takdim etti. AK Parti Kastamonu İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu da Bakan Tunç’a adına bir yetimin 6 aylık harcamalarını yaptıklarını gösteren belgeyi verdi.