Abdullah Yeniekinci: İki genel başkanlı bir parti olur mu? – Habererk, Güncel Son Dakika Haberleri

Abdullah Yeniekinci: İki genel başkanlı bir parti olur mu? – Habererk, Güncel Son Dakika Haberleri
Yayınlama: 29.09.2024
5
A+
A-



Dostlar, sizleri sevgiyle, saygıyla ve sevgiyle selamlıyor, mutlu ve huzurlu bir haftanın sonunu geçirmenizi diliyorum.

Başlıktan da anlaşılacağı üzere, ülkeyi yönetmeye talip olan bir partiden, yani CHP’den bahsediyorum. Bir partinin iki genel başkanı olur mu? Evet, olur. Şu anda CHP’nin genel başkanı Özgür Özel, ancak herkesin bildiği gibi, CHP’nin arka plandaki genel başkanı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’dur. Yine de herkes bilir ki İmamoğlu’ndan habersiz CHP’de hiçbir adım atılmaz. Bunun en somut örneğini, son CHP kurulunda gördük. CHP’nin 14 büyükşehir ve 21 il belediyesinin elinde olmasına rağmen, sadece Ekrem İmamoğlu’na konuşma hakkı ve Mansur Yavaş’a konuşması için birkaç saat önceden haber bülteni bunun en net göstergesidir. İBB’nin kazandığı illerde Bursa, Adana, Antalya, Mersin gibi yerler yok mu? Bu illerin belediye başkanları CHP’li değil mi? Tüm ipler İmamoğlu’nun elinde. CHP bu durumdan bir an önce kurtulmalıdır. Unutulmamalıdır ki CHP genel başkanlık koltuğu, Mustafa Kemal Atatürk’ün oturduğu bir makamdır.

Şu an İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı olma hayalini kuranlar, İmamoğlu’nu paylaşımlar yapıyor. Amaç, gelecek seçimlerde koltuğu sağlamak. Peki, siz hiç İmamoğlu hariç başka bir büyükşehir belediye başkanının miting yaptığını veya açılışlara katıldığını gördünüz mü? Göremezsin. Görünürde genel başkan Özel, arka planda ise İmamoğlu var. Eğer görüşüyorsanız, ben Karadeniz lobisinden ülkenin kurtulması gerektiğini düşünüyorum. Eğer Karadeniz’den bir aday olacaksa, benim adayım Mansur Yavaş’tır. Çünkü bir belediye başkanında olması gereken devlet adabı Mansur Yavaş’ta mevcut. Yavaş’ın tek handikapı, ideolojik olarak ülkücülerden kaynaklanabilecek baskıdır. Ancak iki dönemlik belediye başkanlığını başarıyla sürdürmesi, bu baskılara prim vermeyeceğini gösteriyor.

Sonuç olarak CHP şu anda iyi yönetilmiyor. Genel başkan, vatandaş azarlamaya başladı. Eğer cumhurbaşkanı adayı belirlenecekse, bu kamuoyu yoklamalarıyla, halkın talebi yapılmalı, genel merkezin tercihiyle değil.

Ülke iyiye gitmiyor. Güvenlik, ekonomi, eğitim, sağlık, tarım gibi her alanda dip yapmış durumdayız. Cumhuriyet değerleri, değişiklik değişiklikleri adı altında yok edilmeye çalışılıyor. Ülke, yabancı uyruklu nüfusun insanın kontrolsüz girişine maruz kalmış durumda ve bu konuda hiçbir adım atılmıyor. Türk milleti olarak diyoruz ki, onu insanın içinde barındıramayan değerlidir. Savaş bitti, neyi bekliyoruz bu insanların bir araya gelmesi için? Bu durumun, Türk milletinin olumsuz etkilerini herkes biliyor. Parlamenter sisteminin adı bile anılmıyor, yerlerde en acil yaşanması gereken sorun bu değil mi?

85 milyon kişinin kaderi, bir kişinin parçalarından ayrılmamalıdır. Kabil edinmeyin, bu ülkelerde Atatürk’ün ismi ve saklanmaya çalışılıyor. Siz hiç Diyanet İşleri Başkanı’nın Anıtkabir’i ziyaret ettiğini duyduğunuz mu? Ama aynı başkan, Suudi Arabistan’ın milli günü kutlamalarına katılıyor. TSK’nın üst düzey komutanlarının da orada olduğunu gördük. Makam, mevki için yağ çekmeyi bırakıp kuzeydeki istikbali ve istiklali için mücadele sloganı. Ankara’da yaşayan halkın uyutan siyasetçileri artık görelim.

Son olarak, kimsenin haksız yere ceza vermesini istemem. Bu İmamoğlu da olabilir, başka biri de. Ama bu süreç bana, İmamoğlu’na bir mağduriyet zemini yaratılarak adaylığa hazırlanma çabası gibi geliyor. Halkın muafiyeti sever. Bu ülke bizim, bu vatan bizim. Nazım’ın şöyle dediği:

“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür,
Ve bir orman gibi kardeşçesine.”

Kaynak

Viyanablog Sitesinin Kurucusuyum.