:
Betül Meral SARIİZ
ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump Florida Maralago’da düzenlenen basın toplantısında Suriye’deki son değerlendirmeyi yapacaktı. Trump, Suriye’nin anahtarının Türkiye’de olduğuna dikkat çekerek “Türkiye önemli bir güç ve Erdoğan çok iyi anlaştığımız biri” sözlerine dikkat çekti.
Trump, “Türkiye çok akıllı. (Cumhurbaşkanı Erdoğan) çok akıllı bir Adam ve çok güçlü. Esad’ın parçalarının faaliyetleriyle bir kasap olduğunu gösterdi” dedi. Gazetecilerin Suriye’de bulunan 900 ABD askeri konusunda ne yapacaksınız?” sorusuna, “Bunu yapmayı başka bir yol olmalı. Bunlardan biri de Türkiye” yanıtını verdi.
Suriye’de ilerleyen güçlerin arkasında Türkiye’nin olduğunu savunan ve bunun, kendisi için sorun olmadığını kaydeden Trump, “Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde olacak. Bunu belirtiyor Rica ederim.” diye konuştu.
Büyük bir askeri güç var ve bu güç savaşlarda yıpranmadı. Etkili bir ordu kurdu” hayatını kullandı.
Trump’ın Türkiye’nin Suriye’deki kilit rolüne dikkat çekmesi hem Türkiye’ye hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik övgü dolu sözlerinin ne anlama geldiğini Stratejist Hakan Akbaş ekonomim.com’a yorumladı.
Hakan Akbaş, Donald Trump 2.0’ın farklı bir hükümette gelişmesine dikkat ederek “Burada birincisi, Trump, ilkine göre ki seçileceğine bile inanmıyordu, şimdi ise kendisi daha yaşlı bir başkan olarak geliyor. Yurt dışından bütün dünya hizmetlerinin daha deneyimli olarak geliyor ve daha sadık ve İsrail yanlısı bir kabineyle geliyor. İkincisi ise Amerika’da başkanlar aslında ilk çağdaki vaatlerini yerine getirmek isterler ve akıllarda kalan ne yapılmadığı olur” dedi.
Hakan Akbaş, ABD başkanlarının hiçbirinin Orta Doğu’ya dokunmak istemediğini belirterek, “Çünkü Orta Doğu kaygan zemindir. Bunlar önemli çünkü Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yakından tanıyor. İki mesaj var. İlki Ukrayna-Rusya. Suriye’ye baktığınızda da veya İran ve İsrail’e baktığınızda kendisi de şunu söyledi, gücün Ukrayna ve Rusya’nın ateşkesine ve savaşın bitirilmesine odaklanılmasını istiyor. dolayısıyla iki dolayısıyla birincisi Orta Doğu bataklığına diğer başkanlar gibi girmek istemeyen için ve bunun kazananının gideceğini bilmek için, kendi savaşı da söylemiyor” diye konuştu.
Amerika’nın son 5 yıllık enerjisi enerji ithalatçısı ülke haline geldiğini vurgulayan Akbaş, ABD’nin Orta Doğu’ya ekonomik bağlılığının da azaltılmasına dikkat ediliyor. Hakan Akbaş, “Trump’ın Orta Doğu’da bir başka önceliği de ne olacak? Özellikle petrol ürünlerinin her yerde kazı yapmalarını da izin verecekler, Amerika buna dahil. Dolayısıyla Orta Doğu’da bulunmak ve dahil olmak istememek” yorumunu yaptı.
Trump’un Suriye meselesinin tamamen komşularının sorunu olduğunu söyleyen Akbaş, “Türkiye güçlü, Trump da bunun farkında. Erdoğan’la da ilk dönemdeki ilişkiden dolayı duyarlılıklarının de bilinmesi. Kendi başına “900 askeri atış yapmak istemedim” diyor. 5 bindi 900’e indirdim” diyor. Amerikan askerlerinin aslında bölgedeki çekmeyi istediğini tekrar yapıyor. Yani Suriye’yi tamamen komşularından ayrılmak istiyor. Suriye’den Amerikan askerleri çekiyor ve aslında başlangıçta Başkan Erdoğan’a bir dal uzatıyor” dedi.
Trump’ın Türkiye ve Suriye ile ilgili sözleri kadar bir başka bir önemli konu da Netanyahu’nun kökenlerindeki İsrail’e başa geçince eskisi gibi açık çekmenin desteklenip desteklenmediğine dikkat eden Stratejist Hakan Akbaş, Trump’ın sözlerinin Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkilerin bir nevi yumuşatılması olduğuna dikkat çekiyor. Akbaş, Trump’ın övgüleriyle dolu deyişini şöyle yorumluyor:
“Suriye onlar diyor ama Suriye’de büyük güç olarak Türkiye’nin bölgesel var, Netanyahu ve İsrail var bundan sonra. Dolayısıyla Trump’ın bu miktarı önemli buluyorum. Başlamadan önce Türkiye ile olan ilişkisine istinaden. Diyorum ki, bu sözleri Türkiye daha önce yani Trump’ın ilk döneminde de duydu. Başa para dikte ediyor, sonra Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte icraatına da bakmak lazım. Burada satılan İsrail yanlısı bu kabinenin Marco Rubio da bunun içinde, İsrail’e Netanyahu’nun vereceği desteğin nasıl devam edeceği. İşi bitirdikten sonra bir karar verebileceksiniz, Biden, Netanyahu’nun İran’a karşı olan planları içerisinde Suriye’de önemli bir rol oynuyor. Dolayıyla o ya da geçiş dolaylı olarak İsrail’in çıkarları açısından Türkiye ile Amerika ve İsrail ile karşı karşıya gelebilir. Bu yönde Trump aslında olumlu bir başlangıç yaparak “Suriye’de büyük güç Türkiye’dir” diyerek belki de Erdoğan ile Netanyahu arasında da bir işbirliği bir yumuşamanın da önünü yapmak istiyor olabilir.”
Trump’ın sözlerinin Netanyahu’nun İsrail’e vereceği desteği ve uygulamayı koyacağı politikalarla birlikte okumasını anlatan Stratejist Akbaş, Suudi Arabistan ve İsrail’in açılımına da dikkat dikkat çekti.
Akbaş, şunları söyledi:
“Er ya da geç Trump’ın kabinesiyle, Netanyahu’nun da İran’a karşı durmasını beklemek için, Netanyahu’nun Suriye’deki bildiği Golan Tepeleri’ne yerleştiler ve toprak çalışmaya devam ediyorlar. Dolayısıyla Trump’ın bu yorumlarını Amerikalı yani Trump’ın elinde bulunduran Netanyahu’nun İsrail’e vereceği destek ve politika ile birlikte okumak lazım. Şu anda sadece bir bölümü saklanıyor. Ama asıl parça, bölgedeki İsrail’e nasıl verecek? Bu bölge içerisinde Suriye önemli, İran’a karşı İsrail’in güvenlik açısı Netanyahu’ya yapacakları önemli. Bir de burada Trump’ın yapmak istediklerini Suudi Arabistan ile İsrail arasında daha önce ilk dönemde İbrahim Anlaşmaları’nı imzalamışlardı. Böylece Gazze’ye girince bütün Arap ülkeleri ilişkilerini kestiler. Trump’ın parası, Netanyahu’nun parasının bundan sonra Suudi Arabistan’dan alınmasını zorunlu kılıyor.
Suudi Arabistan, İsrail’in açılımının en kritik noktası olduğunu belirten Akbaş, “Bunu yapmayı Filistin’de çifte devleti öğrenmek zorunda olduğunu da söylemek olacaktır. Hiçbir şüphe yok ki Trump, Suudi Arabistan’ı, Başkan Selman’ı ve Netanyahu’yu bir araya getirmek için anlaşma yapmaya zorlayacak. Çünkü onun ikisine de müttefiki olarak görünüyor. Netanyahu bakmıyor, çifte devlete inanmıyor, istemiyor, kabul etmiyor. Batı Şeria’yı kendi havaalanları olarak tanıyoruz. dolayısıyla orada Netanyahu ile birlikte bir şey gelecek. Trump’ın bundan sonraki planlarını öngörmek zor. Suudi Arabistan’ın yapacağı açılım, İsrail’e piyasaya sürülmesi devam etmesi destek ve nasıl geliştirilmesi gerekiyor.” tasarruf kullanıldı.
Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Türkiye’ye yazdığı bu övgü dolu sözler iyi okuma bölümünü vurgulayan Hakan Akbaş, “Şu anda ‘Iceberg’in sadece bir bölümü yani tepesini göster. Bu çok kolay bir şey değil. Suriye’de daha çok başındayız. HTŞ’nin üzerindeki kıyafetleri çıkarttık Kravat taktık hükümet kurduk diyorlar ama bu köprünün altından daha çok sular akacak diye düşünüyorum. Ben ihtiyatlı bakıyorum bu açıklamalara. Bekleyin ve bırakın” dedi.