Dünya İklim Konferansı’nda neye karar verildi?

Dünya İklim Konferansı’nda neye karar verildi?
Yayınlama: 24.11.2024
5
A+
A-


arka plan

Şu an itibariyle: 24 Kasım 2024 16:07

Delegeler Azerbaycan’daki iklim zirvesinde iki haftadan fazla müzakerelerde bulundu. Gece boyunca anlaşmaya varılmasına rağmen birçok katılımcı büyük hayal kırıklığına uğradı. Neye karar verildi?

Bakü’deki Dünya İklim Konferansı dün gece 30 saatten fazla gecikmeyle sona erdi. 200’e yakın ülkeden gelen delegeler, sonuna kadar Azerbaycan’ın başkentindeki Olimpiyat Stadı’nın müzakere odaları ve koridorlarında bir uzlaşma bulmak için mücadele etti. Çeşitli tematik odaklar vardı.

Kararın odak noktası, gelişmekte olan ülkeler olarak adlandırılan ülkelere suç krizinin sonuçlarıyla baş etme konusunda mali destek sağlamak. Bu önemli ölçüde artacak: Şu anda yıllık 100 milyar ABD doları olan rakamın 2035 yılına kadar en az 300 milyar dolara çıkması bekleniyor. Para öncelikle daha zengin sanayileşmiş ülkeler tarafından harekete geçirilmeli ve hem enerji dönüşümüne hem de adaptasyona aktarılmalıdır.

Yeni mali hedef öncekinin üç katı kadar yüksek ancak etkilenen ülkelerin taleplerinin oldukça altında. Bunlar, yüksek oranda sübvansiyonla birlikte bir trilyon dolardan fazlasını talep etmişti. Şu anda üzerinde anlaşmaya varılan 300 milyar dolar yalnızca kamu parası değil, aynı zamanda bu para aracılığıyla harekete geçirilen özel sermayeyi de içeriyor.

Diğer eyaletler sorumlu tutulacak

AB ve diğer sanayileşmiş ülkeler, bu rakamlardan artık yüksek emisyona sahip olan diğer ülkelerin sorumlu tutulmasını istiyordu. Bunlar arasında Çin’in yanı sıra zenginliği büyük ölçüde petrol ve doğalgaz ihracatına dayanan Suudi Arabistan gibi Körfez ülkeleri de yer alıyor. Bu ülkeler, 1990’lı yıllarda BM sisteminin dünyayı bölmesine göre hâlâ “gelişmekte olan ülkeler” olarak değerlendiriliyor.

Karar artık bir uzlaşma öngörüyor: Gelecekte, çok taraflı kalkınma bankalarının iklim projeleri için seferber ettiği tüm fonlar sayılacak. Örneğin Çin’den gelen katkılar da dikkate alınıyor. Ayrıca, henüz geleneksel bağışçı olmayan ülkeler, ikili iklim projelerini gönüllülük esasına göre saydırabiliyor. Bu önceki bölümü etkilemez.

Daha önce bahsedilen iklim yardımına ek olarak, sözde gelişmekte olan ülkelerdeki tüm iklim projelerine yönelik mali akışların yıllık en az 1,3 trilyon dolara çıkması bekleniyor. Bu sadece sanayileşmiş ülkelerin ayrı ayrı sorumlu tutulduğu yatırımların değil, tüm yatırımların toplamıdır.

İddialı iklim hedefleri yok

Konferanstan önce bile Bakü’de iklimin korunması konusunda büyük bir atılımın olmayacağı açıktı çünkü işin büyük kısmı parayla ilgiliydi. Aslında eyaletler sonuçta iklime zarar veren sera gazlarının azaltılmasına yönelik daha ileri adımlar üzerinde anlaşamadılar. Şili, Maldivler ve İsviçre gibi ülkelerin karar taslağını fazla iddiasız bulmaları nedeniyle bu konudaki kararlar ertelendi.

Gözlemcilere göre, özellikle Suudi Arabistan perde arkasında fosil yakıtlardan uzaklaşmaya yönelik mevcut anlaşmayı sulandırmaya çalıştı. Ancak bu da işe yaramadı.

Fon Aşırı hava olayları

Eyaletler ayrıca emisyon ticaretine ilişkin kurallar üzerinde de anlaşmaya vardı. Esasen bu, diğer ülkelerdeki iklim koruma projeleri aracılığıyla sera gazı emisyonlarını telafi eden şirketler veya devletlerle ilgilidir.

Fırtına, kuraklık veya sel gibi aşırı hava olaylarından etkilenen ülkeler de yakında destek umabilir: iklimle ilgili hasar ve kayıplar için fonun başlatıldığı Bakü’de duyuruldu. İlk projeler muhtemelen gelecek yıl finanse edilebilir. Dünya Bankası’nda bulunan fona 2022 yılında karar verilmişti. Konferansın başkanlığına göre bugüne kadar verilen taahhütler, etkilenen ülkelerde ihtiyaç duyulan miktarın çok küçük bir kısmı olan 730 milyon dolardan fazla.

Kaynak

Viyanablog Sitesinin Kurucusuyum.