Yurdal Epsileli: ÖĞRETMEN OLMAK – Habererk, Güncel Son Dakika Haberleri

Yurdal Epsileli: ÖĞRETMEN OLMAK – Habererk, Güncel Son Dakika Haberleri
Yayınlama: 23.11.2024
4
A+
A-

ÖĞRETMEN OLMAK

24 Kasım 1928 Millet Mekteplerinin açılmasıyla yaşlı, genç, çocuk, kadın demeden yeni harflerle okuma yazmanın öğretildiği, seferberliğinin başlatıldığı ve ATATÜRK’ünde Başöğretmenliği kabul edildiği tarihtir ve 1981 yılından bu yana da Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

Öğreten olmak, örnek olmak mihmandarlık yapmak, nesiller yetiştirebilmek, Saygı duyulmak, unutulmamak, hayata dokunmak, ince ince işlemek küçücük dimağları ve gözleri kapandığında, vicdanın sesiyle baş başa kaldığında onu hapisle ayrı ayrı hesaplaşacağının sürdürülmesi bir ömür devam ettirme Öğretmenlik…

Biri Öğretmen diğer ise Öğretmenlik süreci olan iki evladımın babası olarak bendeki dava tam olarak bu Öğretmenlik mesleğini; meslek olarak görmekte ne kadar bildiğimiz tartışılır zira hiçbir öğretmen işe gidiyorum demez “Okula Gidiyorum “diyerek çıkar evden!
Çünkü onu kupkuru evraklar rutin işler değil aksine gözleri ışıltılı, belki sevgiye belki ilgiye belki bakıma aç çocuklardır bekliyor…
İkinci Anne Babadır öğretmeni; özverisiyle tüm bilgiler, görgü ve bir araya gelenleri barındırır, onları hayata hazırlayan rol modelleridir.

Şurası bir gerçektir ki onun birimizin yaşamına unutamadığı ilk kahraman, bir öğretmen illaki vardır. Atatürk’ün insanın başına gelen en büyük mucizenin küçükken iyi bir öğretmene rastlamak olduğunu ifade ederken ne kadar haklı olduğunu, hayatınıza böyle bir baktığınızda bu mucizelere tanık olduğunuzu illaki farklı bir şekilde görebilirsiniz.

Peki, iyi öğretmen nedir? Bunu sıradan olarak yapan herkesin iyi öğretmen olup olmadığı veya sadece eğitimini ele aldığımız konuları aktaran, öğreten kişinin olup olmadığı bu tartışılır. Benim kanaatim aksi yönde. Öğretmen olmak la Öğretmenlik Mesleğini yapmak farklı şeylerdir. Nitekim son yıllarda bu fark çok bariz bir şekilde fark etmekteyiz. Çağı yakalayamamış, kendini yenileyemeyen, yeni neslin donanımları karşısında kendini yetersiz hisseden, okuyabilen, kendini geliştirememiş belki de derslerinin yenilenen ders programlarından dahi bîhaber öğretmenlerimiz de ne yazık ki sistemde hala varlığını sürdürmekte fakat yine de her şeye rağmen “Öğretmen olabilmek” gerçek anlamda öğretmenlik yapabilmek internet videolarının havada uçuştuğu bu günlerde Öğretmenin ne kadar vazgeçilmez bir değeri olduğu muhtemelen hepimizce de bir kez daha görülmüş oldu.

Öğretmenlik mesleğinin yeterliliği olan işlerin çöküşünü hissederek, yaşayarak, eskilerin deyimiyle öğrencisiyle hemhal olmak, Vatanına Milletine Ailesine bağlı, Topluma yararlı bireylerin yetişmesi için çaba harcamak Öğretmen olmaktır!
Onun öğretmeni içinde bir “Çalıkuşu” taşımalıdır. Bulunduğu yer ışıkla aydınlatmalıdır.
Şahsiyet şahsiyetle inşa edilir zira. Öğretmen şahsiyet eğitimi almış olmalı ki şahsiyetler yetiştirebilsin. Cağa ayağına uygun bilgisiyle yapısıyla duruşuyla performansını icra eden yetenekler ancak gelecekte söz sahibi olacak nesiller yetiştirebilir. Daha ilkokul sıralarındayken geleceğin bilim adamı futbolcusu siyasetçisi kaymakamı öğretmeni doktoru olarak gelecek onlara rol modeli olarak ufuklarını açabilen donatılmış kişilikli şahsiyet sahibi Öğretmenlerin eseri olacak yeni nesiller.

Ne mutlu Öğretmen Olabilenlere!

Saygıyla…

Kaynak

Viyanablog Sitesinin Kurucusuyum.