Hadi gel, bir çırpıda özetleyelim: “Süper gücüz ama emekli aç!” Herkes ki diyor ki, “uzaya çıkıyoruz”Peki ama emekliler açlıktan ne yapıyor? dışarıda, “bölgenin abisiyiz” diyorlar ama bir kenarda aç kalan insanlar varken bu abilikten ne anlarız? “Dünyanın lideriyiz” diyorlar ama herkesin liderinin aklında bir sorun var mı diye devam edecek mi? Ekonomimiz uçuyor diyorlar, ama neye dönüşüyor? Göz var nizam var; emeklilerin cebi boş!
Avrupa bizi kıskanıyor mu, hayır kıskanıyor mu? Gittiğimiz her yerde bir “kıskanıyorlar” hikaye var. Senin bütçende para yokken, seni kıskanmasının ne anlamı var? Vergiyle doyan iktidar, halkı nasıl sömürüyor? Herkes zor durumda ama o “Üç beş maaşlı bürokrat” orada nemlendiricilerin tadını çıkarın.
Bir bakıyorsunuz, uzaya turist gönderiyoruz, helal olsun! Ama burada, açık kalan insanları görmüyorlar. Göçmen ücretleri, onlara her türlü yardım sağlıyoruz ama kendi insanımız ne halde? Düşünün, burada bir çocuk paylaşımı açılırken, içerir “Hoş geldin” diyorlar. “İHA yapıyoruz” Yaptıkları o insansız hava araçlarının devrimi mi? Bizi gözetleyip, işimizi aşımızı almayı mı?
Bir de bakıyorsunuz, Diyanet’e dev bütçeler ayrılıyor ama sosyal yardımlar nerede? Diyanet’ten para kazanıyor, halkın ihtiyacını karşılamak yerine, koca koca adamlara, üç beş maaşlı bürokrata gidiyor. İşte bu paranın arkasında yatan gerçekleri herkes biliyor ama kimse ses çıkarmıyor.
Bütün bunların üstünde bir de bebek cinayetleri var! Para kazanmak için bebekleri öldüren çeteler, doktorların hastanelerinde cirit atıyor. Bakanlar, bu olayları örtbas etmek için elinden geleni yapıyor. “Kürt sorunu var” Bununla birlikte oy kurnazlıkları yapıyorlar ama aslında neyin peşindeler, onu izliyorlar. Bu sorun üzerinden sadece kendilerine oy vermeye çalışıyorlar. insanların acıları üzerinden siyaset yapmayı bir manası yok.
İşte parçaları tam bir rezalet. İki yüzlü siyasilerden bıktık! Her bir şarkı sözü aralığındaki bu insanların anlatımlarından daha çok ayrılan bir şey yok. Bir ülkeden “adalet” diyorlar, diğer yandan bebek cinayetlerine göz yumuyorlar. Çetelerin işlerinin nasıl ilerlediği ama bir çözüm yok. “Sağlık hizmetleri” diye geçinen bu hastanelerde, bir bebek gerçekleşirken, “merhamet” ne kadar beklenecek?
Görmüyorsun değil mi? “Süper güç” Şeyleri, halkı bırakan bir yalan üzerine kurulu. Burada herkes kendi kendine izleyerek, biz hala daha çok ses çıkarmalıyız. Yaşananlara karşı sessiz kalmak, bu rezaletin devam etmesine yol açıyor.
Unutmayın, bu gidişatın sonu hayır değil! Ve bu karanlık düzeni değiştirmek için bir araya gelme şartı. Artık yeter! Kimin ne yaptığı belli, kiminle oynadı. Uyanık olmak lazım.