Kadın gücü – Ekonomim

Kadın gücü – Ekonomim
Yayınlama: 19.09.2024
5
A+
A-


Anadolu’nun benzersiz coğrafyasında 2.200 kilometrelik zorlu ve keyifli bir yolculuk daha sona erdi. 31 Ağustos’ta Mersin’de başlayıp 7 Eylül’de Van’da sona eren bu yarıştı, yarışmacılar sadece fiziksel değil, zihinsel olarak da sınayan bir deneyim sundu. Bu iyi bir fikir, ona iyice bakmanız iyi bir fikir ve bunun için de para ödemeniz gerekecek. Eğer böyle bir şey görmek istiyorsanız onu tekrar giymeniz gerekecek. Parkur’un en önemli şeylerinden biri olan TransAnatolia, aynı zamanda malzemeye de göz atma fırsatı bulacak: Erkek egemen bir sporda kendini kanıtlama mücadelesi.

Pilot ve yardımcı pilot, Transanatolia’da yerli yabancı 7 kadın yarışçı, yarışın sert koşulları karşısında, erkek meslektaşlarıyla aynı koşullarda yarıştılar. Dar geçitler, bozkırlar ve yüksek irtifalı dağ yolları, onun bir yarışçı için büyük bir sınav oldu. Anadolu’nun iklim koşulları, kavurucu sıcaklar ve serin dağ rüzgarlarıyla yarışçılara meydan okuma, kavın sporcular da dayanıklılık ve azimleriyle dikkat çektiler. İstediğiniz şey bu, sadece fiziksel zorluklarla sınırlı değil. Rakipleriyle mücadele eden insanların yanı, toplumun genel beklentileri ve sporda sıra dışı cinsiyet bariyerleriyle de başa çıkmaları gerekiyor.

Aslında, Türk kadın yarışçılarının bugün Transanatolia’da sahneye çıkmasının ardında derin bir tarih mevcut. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadının otomobil yarışçısı Samiye Cahit Morkoya, motor sporları şampiyonlarından bir tanesi olarak ön planda ortaya çıkıyor. 1899 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Morkoya, 20. yüzyılın başında doğmuş bir kadın olarak sadece kadınlar değil, tüm Türkiye’ye ilham veren bir figür. Otomobille ilgili etkinliklerin ve yarışların toplumunda yalnızca erkeklere uygun olduğu 1930’lu yıllarda, cesareti, azmi ve yetenek ile bu kalıpları yıkarak, Türkiye’nin ilk kadın otomobili Durumun böyle olmadığını hatırlamak önemlidir.

Küçük yaşlarda müziğe ilgi duyan Morkoya, Tamburi Cemil Bey’den kemençe dersleri aldı. 20’li yılların başında ünlü roman yazarı, gazeteci Burhan Cahit Morkoya ile hayatını birleştiren Samiye, kemençe öğretmeni olarak hayatına devam ederken, 1930’ların başında hızla erleşen otomobil sporları malzemeleri de mevcut. Morkaya’nın gidişatı önemli dönüm noktası, Turing Kulübü’nün İstanbul’da üzendiği araba yarışları oldu: Tamburi Cemil Bey’in kemençe öğrencisi küçük kızı, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk otomobil yarışçısı olarak 1933 yılındaki yarışını kazandı.

Automobille 1880’lerde tanışan İstanbul ahalisi, genç bir direksiyon kadının başında görüldüğünde yadırgayacak, bir tarafta kemençe çalan, desteklenen otomobil kullanıcısı Samiye’nin başarısını kolay ka bullenmeyecektir. Büyük yankıyı uyandıran ilk topluluğa itirazlar gelir. Karşısına kadın sporcunun çıkmadığı erkeklerde yarışan Samiye’nin şampiyonluğunu kabul etmeyen erkek yarışmacılar, ‘kadın sporcular bir erkek yarışının şampiyonu z’ diyerek mahkemeye başvururlar. Ancak Sultanahmet İkinci Sulh Mahkemesi, Morkaya’nın unvanını onaylayarak bu alanda bir ilke imza atar. Samiye’de bu ilk ve tek kupayı kazanmış, üyesi olduğu Fenerbahçe Spor Kulübü’nün müzesine hediye eder (1).

Samiye Morkoya’nın sporcu kariyeri, 1935 senesinin 22 Eylül günü yarışlarda atlatıldığı meşhur bir kazayla maalesef sona erer. Ünlü yarışçı yarıştan sağ olarak kurtulsa da kırılan sol kolu tam olarak iyileşmez. Ama bir Veda’yı bu şekilde görüyorsunuz. Ayrıca verilen demeçlerden bir tanesinde de görebilirsiniz; “Hiçbir zaman acı duymadım, ben Hızı seviyorum, insanların kontrol edebildiği hızı seviyorum. Benim için otomobil konforu veya lüks değildir. Esasen otomobilleri sevmem de. Hem bilirmisin beni otomobil tutar” demiştir (1).

Cinsiyet bariyerlerinin daha sert olduğu bir dönemde, Morkaya gibi cesur kadınlar, yeni nesillerin önünü açtılar. Bugün hayatta kalmasına izin veren kadınların otomobil yarışçıları, onun açtığı yolda cesaretle ilerliyorlar. Transanatolia’nın zorlu etapları geçildikten sonra kamp sıcaklığına ulaşıldığında, ateşin çevresinde katılanların paylaştığı hikayeler bu maceranın ruhu oluşuyor. Onun bir yarışçısı, bireysel olarak doğuştan sahip olduklarıyla başa çıkarken, ortak hikayeler dayanışmanın ve birbirinden öğrenmenin arttığını vurguluyor. Meleklere iyice bakmanız için motivasyonun yanı sıra birkaç kilometre ve çok fazla motivasyon var. Ateşin çevresinde sadece parkurun mümkün değil, aynı zamanda kadınların sporda kazandıkları zaferler de kutlanıyor.

Tunç, S. Bir Tek Beyaz Eldiven. Sana Bir Hikaye Geliyor 2022, İBB Yayınları, s.302

Kaynak

Viyanablog Sitesinin Kurucusuyum.